Ramazan-ı Şerif

Konu: Ramazan-ı Şerif Paz Ağus. 16, 2009 7:57 am

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

“Ey iman edenler! Kendinizi ve ailelerinizi ateşten koruyun.” Cehennem ateşine sürüklenmelerine sebep olacak fitne ve isyandan koruyarak Allah’ın emirlerine itaate yöneltin. Çünkü aile reisi hepsinden sorumlu olduğu gibi ailesinden de sorumludur. “Hepiniz çobansınız ve güttüğünüzden sorumlusunuz.”
“Sizin en hayırlınız ailesine hayırlı olanınızdır.” hadisleri bilinmektedir.
Ebu Hayyan’ın kaydettiği gibi Hz. Ömer: “Ya Resulullah! Kendimizi koruyoruz fakat ailelerimizi nasıl koruyabiliriz?” demişti. Resulullah @ şöyle buyurdu: Allah’ın sizi yasakladığı şeylerden onları engellersiniz. Allah’ın size emrettiği şeyleri onlara emredersiniz. İşte bu, onları korumak olur.”
Keşşaf’ta da Zemahşeri şu hadisleri kaydetmiştir: “Allah o kimseye rahmet eder ki, ‘Ey ailem namazınıza, orucunuza, zekatınıza, miskin ve yetiminize, komşularınıza dikkat edin, bakın!’ der. Ola ki Allah Teala onları onunla beraber Cennete toplar.” Çocuklar da aileye dahildir. Bazıları çocuklar “enfüse” dahil demişlerdir. Çünkü çocuklar babadan birer parçadır.

Allah’ı (c.c) tanıtmak ve O’nun emirlerine göre okutmak çocukları-mıza küçük yaşta verilmesi gereken farz bir ameliyedir. Çocuklarımızı ufak yaşta şirkten ve onun eğitim sisteminden kurtarırsak Müslümanlar olarak geleceğimizi teminat altına almış oluruz.

Allah (c.c) Kur’an’ı Kerim’de bu konu üzerinde hassasiyetle dur-muş, İslam’ın hamileri olacak çocuklarımızı iyi bir nesil olacak şekilde yetiştirmemizi bizden istemiştir.

‘’Ey Rabbimiz, bizi sana teslim olanlardan kıl, neslimizden sana boyun eğen bir ümmet çıkar.’’ [3]

‘’Ey Rabbimiz, bana, tarafından temiz, hayırlı bir nesil bağış-la. Şüphesiz sen duayı hakkıyla işitensin.’’ [4]

‘’Hatırla ki, İbrahim şöyle demişti: ‘’Rabbim, bu Mekke şehri-ni emniyetli kıl, beni ve oğullarımı putlara tapmaktan uzak tut.’’ [5]

‘’Ey Rabbim, beni ve neslimden gelecekleri gereği gibi namaz kılanlardan eyle. Ey Rabbimiz, duamızı kabul buyur. Ey Rabbi-miz, amellerin hesap edileceği kıyamet günü beni, ana-babamı ve mü’minleri bağışla.’’ [6]

‘’Ey Rabbimiz, bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve nesiller ver ve bizi takva sahiplerine önder kıl.’’ [7]

‘’Ey Rabbim, beni, bana ve ana-babama verdiğin nimete şükretmeye ve razı olacağın iyi işler yapmaya muvaffak kıl. Nes-lim hakkında da bana hayır ihsan buyur. Ben sana döndüm ve elbette ben Müslümanlardanım.’’ [8]

Bütün bu ayeti kerimelere göre iyi bir nesil yetiştirebilmek için çocuklarımızı küçük yaşta İslam’a göre eğitmeli, ufak yaşta körpecik beyinlerine şirk ve küfür bulaştırmadan dini, İslam’ı yerleştirmeliyiz. Bunu ilk önce çocuğun ailesi gerçekleştirmeli, onu Kur’an’a göre yetiştir

Allah’ı (c.c) tanıtmak ve O’nun emirlerine göre okutmak çocukları-mıza küçük yaşta verilmesi gereken farz bir ameliyedir. Çocuklarımızı ufak yaşta şirkten ve onun eğitim sisteminden kurtarırsak Müslümanlar olarak geleceğimizi teminat altına almış oluruz.

Allah (c.c) Kur’an’ı Kerim’de bu konu üzerinde hassasiyetle dur-muş, İslam’ın hamileri olacak çocuklarımızı iyi bir nesil olacak şekilde yetiştirmemizi bizden istemiştir.

‘’Ey Rabbimiz, bizi sana teslim olanlardan kıl, neslimizden sana boyun eğen bir ümmet çıkar.’’ [3]

‘’Ey Rabbimiz, bana, tarafından temiz, hayırlı bir nesil bağış-la. Şüphesiz sen duayı hakkıyla işitensin.’’ [4]

‘’Hatırla ki, İbrahim şöyle demişti: ‘’Rabbim, bu Mekke şehri-ni emniyetli kıl, beni ve oğullarımı putlara tapmaktan uzak tut.’’ [5]

‘’Ey Rabbim, beni ve neslimden gelecekleri gereği gibi namaz kılanlardan eyle. Ey Rabbimiz, duamızı kabul buyur. Ey Rabbi-miz, amellerin hesap edileceği kıyamet günü beni, ana-babamı ve mü’minleri bağışla.’’ [6]

‘’Ey Rabbimiz, bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve nesiller ver ve bizi takva sahiplerine önder kıl.’’ [7]

‘’Ey Rabbim, beni, bana ve ana-babama verdiğin nimete şükretmeye ve razı olacağın iyi işler yapmaya muvaffak kıl. Nes-lim hakkında da bana hayır ihsan buyur. Ben sana döndüm ve elbette ben Müslümanlardanım.’’ [8]

Bütün bu ayeti kerimelere göre iyi bir nesil yetiştirebilmek için çocuklarımızı küçük yaşta İslam’a göre eğitmeli, ufak yaşta körpecik beyinlerine şirk ve küfür bulaştırmadan dini, İslam’ı yerleştirmeliyiz. Bunu ilk önce çocuğun ailesi gerçekleştirmeli, onu Kur’an’a göre yetiştirmelidir. Çocuk ebeveyninin yanında Allah’ın (c.c) bir emanetidir.melidir. Çocuk ebeveyninin yanında Allah’ın (c.c) bir emanetidir.

1] Fatır: 35/28.

[2] Zumer: 39/9.

[3] Bakara: 2/128.

[4] Alı-İmran: 3/38.

[5] İbrahim: 14/35.

[6] İbrahim: 14/40-41.

[7] Furkan: 25/74.

[8] Ahkaf: 46/15.

Konu: Geri: Ramazan-ı Şerif Paz Ağus. 16, 2009 1:57 pm

ÇÜMLEMİZE RAMAZAN I ŞERİFE KAVUŞMAYI NASİP ETSİN

Konu: Geri: Ramazan-ı Şerif Paz Ağus. 16, 2009 3:48 pm

ecmain kardeşlerim
******************************

Günahlara kefarettir gönüldeki keder,
Niyetler halis olunca,
Ameller olmaz heder,
Biraz sabreyle bak,
Neler göreceksin neler,
Mevlam ihmal değil,
İmtihan eder..
******************************

On bir ayın sultanı Ramazan ayı, sefalar getirdi evimize, sahip olduğumuz nimetlerin kadrini anlatan, paylaşımı, yardımlaşmayı çoğaltan günlerdir bu günler.

Oruç sabrı ve nefsin terbiye edilmesini öğretir insana. Ramazan, bereketi ve bolluğu getirir insanlığa.

Ramazan, ailenin bir araya toplanmasının, akrabalarla aynı sofrada iftar açmanın, sohbetin ve muhabbetin geceleridir, hem ibadet, hem ziyaret, hem de sorfada ziyafetidir.

Bunun için sitemizde canlı yayına başlıyoruz, yine yöresel yemekler, börekler, tatlılar neler neler var hepsi yapmak isteyenler için.

İftar ve sahurda ne pişireyim derdine son verin, unutulmaya yüz tutan yöresel yemekleri anne sıcaklığında kendi mutfağımda hepimiz cesaretle yapabileceği tarifleri yapıyorum.

Tüm malzemeler evlerde bulunan malzemelerdir yapılışı kolay anlaşılır ve lezzetli tariflerdir.

Kendi kültürümüzü, özümüzdeki yemekleri yaparak çekimlerimizi yapacağız. Bizi takip ederek, sağlıklı, besleyici ve pratik yemekleri sevdiklerinizle paylaşabilirsiniz.

Günümüzün manisi:

Gözünüz aydın hepinize,

Mubarek günler bize,

Onbir ayın sultanı,

Hoşgeldin bize.

Konu: Ramazan-ı Şerif'ten Bir Anı Paz Ağus. 16, 2009 3:50 pm

RAMAZAN - I - ŞERİF,TEN BİR ANI Anadolu’nun şirin bir yerinde çocukluk heyecanı içerisinde gelmesini dört gözle beklediğimiz, geldiğinde yavrularına kavuşan anne misali gibi mutlu ve huzurlu olduğumuz, gitmesini hiç istemediğimiz Ramazanlarımız vardı bizim. Her ne kadar sahurdan, iftardan, teravihten ve muhabbetten ibaretmiş gibi görünse de Ramazanlarımız vardı bizim, bin bir güzelliği bir arada yaşadığımız ve aklımızdan hiç çıkmayan. Bizim, sahurda gaz lambasının sihirli ışığıyla niyetlendiğimiz, gündüz güneşin sıcaklığıyla susadığımız, iftarda bayram ettiğimiz Çoğu zaman mercimek çorbası, bulgur pilavı, hamurdan yapılan şekerli kekler, tandır fırınından sıcak yapılan yumurtalı pideler iştahımızı bartıyordu , yemeklerden bir tanesinin yanında taze peynir ve zeytin adeti sıcak etler ve pilavlar olduğu sahur ve iftar yemeklerimiz vardı. tadı damağımızda kalan . Teravih namazlarına babamızla beraber gittiğimiz o güzelim manevi havayı teneffüs ettiğimiz, hatırını sordugumuz yaşlı dedelerimizin halleri hatırı sorulur cemaatı hazır bulunduğumuz aynı safta dizildiğimiz o güzel insanlarla sohbetlerimiz çocukluk yıllarımdan hiç unutamıyorum hevesiyle neşeli, ihtiyarlarımızın geçmişe özlem dolu bakışıyla da biraz buruk kutladığımız bayramlarımız vardı bizim. Ve köy yerinde ileriki zamanlarda hatırlayabilecekleri şekilde çocukların akıllarında yer edinerek, farklı güzellikleriyle bir Ramazan daha böyle geçer ve giderdi harikalar diyarına. Bütün bu güzelliklerin üzerine bir de şehir Ramazanları vardı, köy Ramazanlarından farkını büyüyünce daha iyi anladığımız. Göremiyorduk çünkü televizyonumuz yoktu ; duyamıyorduk çünkü gidip görenimiz ve anlatanımız olmuyordu. Görmek ve duymak için büyümemiz gerekiyordu ve büyüdük. Zamanla gidip görenler anlatmaya başladılar ve televizyonun gelmesiyle de görmeye başladık sihirli camın arkasından şehir Ramazanlarını.Şehir Ramazanlarında zengin sahur ve iftar sofralarını görüyorduk. Adını bilmediğimiz, tadını hayal bile edemediğimiz yemekler ile donatılmıştı masalar. Çeşit çeşit yemekler, salatalar, kolalar, meyve suları, tatlılar yerlerini dünden almışlardı bile. Ve bir aile davet ettikleri misafirleriyle birlikte ezanın okunmasını bekliyordu. Çocuklar da masadaki yerlerini almışlardı bu arada. Tabiî çocuk olduğumuz için gözlerimiz çocuklara takılıyordu. Şimdi şu çocuğun yerinde olsam hangi yemekle başlardım acaba diye düşünürken ezan okunuyordu. O çocuklar çeşit çeşit yemekleri iştahla yemeye başlıyorlardı biz de besmele ile bir yudum su içtikten sonra elimize ezo gelin çorbasını alıp kaşıklıyorduk düğülcek doyana kadar içiyorduk iftardan sonra yeni bir hayat başlıyor ve bu hayat bazen sahura kadar devam ediyordu. Mahalle gençleri kendi aralarında oyun kurar sohbetler yaparlardı çaylarını içenler ailelerini de yanlarına alarak şehrin uzun yollarına dalarak o güzelim havayı teneffüs ederlerdi hele hele şehrin girişindeki manevi havası büyük olan camide hanımlar çocukların eğlenmeleri, oyunlarıyla oraların sanki bir başka âlem olduğu hissine kapılıyordum başka dünya gibiydi . şehir merkezlerinde. Çocuklar aileleriyle birlikte bu eğlencelere katılıyor. Bazılarının elinde elma şekeri, bazılarının elinde mısır patlatması, bazılarının elinde ışıklı oyuncaklar vardı. bizim dikkatimizi hep çocuklar çekiyor. çocukça hayallerle. Bak, şu çocuk ne kadar mutlu ve içten gülüyor ; çünkü Hacivat ile Karagöz’ü seyrediyor da ondan. Şuradaki çocuğa ne demeli! Palyaçonun sihirli dünyasında uçuyor mu ne ! Bir tanesi de şurada, anne ve babasıyla beraber çarpışan arabalara binmişler. Bunlar gibi yüzlercesini, binlercesini görüyoruz ve bir iç çekiş ile birlikte hayal dünyamızda biz de bir çarpışan arabaya biniyoruz ; lakin zaman doluyor, zil çalıyor ve arabadan zorla indiriliyoruz...Köy Ramazanları,nın bin bir güzelliği bir yana; dolup taşan camileriyle, iftar çadırlarıyla, kitap fuarlarıyla, Ramazana özel programlarıyla her geçen gün daha da renkli bir vaziyete bürünüyor şehir Ramazanları.geliyor aklımıza ‘iyi ki de yaşamışız’ diyoruz. Bütün zaman, mekan ve insanlarıyla ne güzeldir şu bizim memleketimiz. Ve de ne mutlu köy ve şehir Ramazanlarının güzelliklerini bir arada yaşayanlara .

Konu: Geri: Ramazan-ı Şerif Salı Ağus. 25, 2009 8:33 pm

hepinizin ramazanı şerifi hayırlı hayırlara vesile olur inş slm ve dua ile AEO