İlim Dünyamıza Hoşgeldiniz.. ßiร๓illคђiггคђ๓คภiггคђi๓ ..νυѕℓαтıм özℓємiм∂iя..
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

İlim Dünyamıza Hoşgeldiniz.. ßiร๓illคђiггคђ๓คภiггคђi๓ ..νυѕℓαтıм özℓємiм∂iя..

KaRdEsLiGiN DaIm oLdUgU, sEvGiLeRiN BiRlEsTiĞi, DoStLuKlArIn bItMeDiGi AiLe fOrUmUmUzDa iYi vAkIt gEçIrMeNiZ UmUdUyLa eFeNdIm eDePlE GeLeN HüRmEtLe gIdEr.
 
AnasayfaKapıLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Hayatımızı şöyle bir gözden geçirdigimiz de

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
dreamliner47
Süper Mod
Süper Mod
dreamliner47


Mesaj Sayısı : 101
Kayıt tarihi : 04/04/09
Yaş : 34
Nerden : İSATANBUL

Hayatımızı şöyle bir gözden geçirdigimiz de Empty
MesajKonu: Hayatımızı şöyle bir gözden geçirdigimiz de   Hayatımızı şöyle bir gözden geçirdigimiz de Icon_minitimePerş. Tem. 30, 2009 5:43 pm



Hayatımızı şöyle gözden geçirdiğimizde,çalışmanın ne kadar önemli bir yeri olduğunu fark ederiz...Hatta bazen ben çalışmadan yapamam deriz zaman zaman daha da ileri gideriz ben çalşmazsam ölürüm deriz.Çalışmak İnsan hayatında ekonomik,sosyal,psikolojik ve deneyim anlamında son derece önemli yer adığını söylüyoruz...Peki çalışmak gerçekten yaşamın içinde bu kadar önemli bir yer tutuyormu ?...

Yaşamak Demek Çalışmak Demektir

Canlılar fayda yarattıkları sürece yaşarlar. Meyve vermeyen ağaç, kurur. Üreyemeyen hayvan, yok olur. Üretmeyen insan da mutsuz olur, sağlıksız olur. “İnsanların hayırlısı, insanlara faydalı olandır.” Bu nedenle, ürettiği fayda kendi yaşam süresini aşanlar, ölümsüzleşirler. Örneğin, Mevlana, Yunus Emre, Mimar Sinan, Bediuzzaman , Leonardo da Vinci, Galileo, Newton, Einstein eserleriyle hâla yaşamıyor mu? “İnsanların sevapları, yaşam sürelerini üç şekilde aşar: diktiği ağaç ile, yetiştirdiği çocuklar ile ve yarattığı eserlerle.” Bu nedenle, çalışmak, üretmek, faydalı olmak yaşamak demektir.

Çalışmak önemli bir zenginliktir. Çalışmanın, işinin değerini bilenler yaşam kalitelerini artırırlar. İşin insana sağladığı kazanımları doğru değerlendirmek, işte başarı için önemli bir ilk adımdır. İş insana dört boyutta kazanç sağlar.
1. İlk akla gelen kazanç çalışma sonucunda elde edilen gelirdir. Ancak gelirin yan ısıra, sağlık ve hayat sigortası ile yaşama ilişkin risklerin mali yüklerinin azaltılıyor olması da çoğu zaman göz ardı edilen önemli bir kazançtır. Ayrıca, emeklilik dönemi için ödenen primlerde insanın gelecek kaygısını bir ölçüde de olsa azaltan önemli bir kazanç olarak ortaya çıkıyor. Özetle, iş insana yaşamının bugününü, yarınını ve risklerini yönetmek için finansal kazanç sağlıyor.

2. İnsanların sosyal çevrelerini belirleyen unsurlardan da biri, iş. Çalışma hayatında tanışılan iş arkadaşları, müşteriler, tedarikçiler, işbirliği ortakları insanların özel hayatına da kalite katıyor. Bu dostluklar, insanın sosyal gelişimine destek sağlıyor.

3. İş hayatının insana kattığı en önemli özelliklerden birisi de yetkinliklerin gelişmesidir. “İşleyen demir, ışıldar.” atasözü ile özetlendiği gibi çalışma hayatı insanın bilgi düzeyi, problem çözme yetkinlikleri, yeni teknolojilere uyum yeteneği gibi birçok önemli konuda gelişimine katkıda bulunur. Bu yetkinliklerin gelişmesi insanı hem mevcut işinde, hem de kariyerinin ilerleyen dönemlerinde edineceği işlerde başarılı kılar. Aynı zamanda, bu konulardaki gelişmeler insanın özel hayatına da olumlu olarak yansır.

4. İş hayatındaki çalışmalar insanların etki alanının da gelişmesini sağlar. İş, insana sonuç elde etmesi için önemli imkanlar sunar. Çalışanın kullanımına sunulan makina, ekipman, tedarik zinciri ve sosyal çevre işini iyi yapanlar için önemli bir güç kaynağıdır.
İş hayatının sağladığı bu imkanları iyi değerlendirmeyenler, kariyerlerinde de başarılı olamazlar. Özellikle, büyük şirketlerde çalışan, ve dolayısıyla büyük imkanlarla işleri yürütenlerin başarıdaki tüm kerameti kendilerinde görmeleri sonucu işten ayrılmaları durumunda büyük güçlüklerle karşılaştıkları bilinmektedir. Geniş imkanlarla iş yapmaya alışanlar, dar imkanların olduğu ortamlara uyum sağlayamazlarsa iş hayatlarında da sorunlarla karşılaşırlar.

Benzer bir şekilde, iyi bir işte çalışırken işten ayrılanlar, bir sonraki iş aramada aşırı seçici olur ve işsiz kaldıkları dönemi uzatırlarsa sadece maddi kaynaktan değil, aynı zamanda kendilerini ve çevrelerini geliştirme fırsatlarından da yoksun kalarak gelişimlerine darbe vurmuş olurlar.

Çalışma hayatında sosyal çevreye önem vermeyen, insan ilişkilerini iyi yürütemeyenler, çalışma hayatının sunduğu önemli katkılardan olan sosyal çevre ve etki alanı konusunda kendilerini yeterince geliştiremezler. Bu nedenle, işlerinde sağladıkları başarı dar bir alanda kalır.

Kariyerini bilgi ve yetkinliklerini geliştirmek üzere planlamayanlar ise hem çalıştıkları işyerinde yükselme konusunda, hem de başka iş bulma konusunda geri kalırlar. İnsanın kariyeri boyunca birbiri ile tutarlı fakat farklı yetkinlikleri geliştirmeye çalışması onun daha değerli olmasını sağlar. Bu nedenle, insanların iş hayatında 5-7 yılda bir pozisyon değiştirmeleri tavsiye ediliyor. Ancak, her tavsiye şartlara göre değerlendirilmelidir. Örneğin, proje bazlı çalışan mimarlar zaten her projede iş değiştiriyor gibi farklı deneyimler kazanırlar. Dolayısıyla, işin içeriğinin değişimi ve gelişimi de pozisyon değişimi ile eşdeğer olarak algılanabilir.

Çalışmak,hayat yolculuğunda bu kadar önemli yer tutuyor. Peki çalışma hayatında psikolojinin yeri nedir?
Genel olarak bir tanıma gidilmek gerekirse, “Çalışma Psikolojisi; çalışma yaşamında psişik sorunlara yol açan alanları inceleyen, sorunların nedenleri ve çok yönlü etkileri ile çözüm yollarını araştıran, çalışma yaşamı ve çalışan insan arasında sağlıklı ve verimli bir uyum sağlamayı amaçlayan, bu yönde bilgi üretimi için çaba gösteren bir bilim dalı olarak tanımlanabilir”. (Tınar, 1996:26)

Günümüzde çalışma hayatında, çalışanların ilgi, yetenek ve işlerinden beklentileri ya da amaçları ile örgüt amaçları arasında uyumun sağlanması ideal bir istihdam ya da yöneltme ilkesi olarak kabul edilebilir. Bu uyum esasının gerçekleştirilmesi çalışma psikolojisinin başlıca hedefi olmaktadır. (Silah, 2005:24)

Çalışma psikolojisinin yakın tarihte ortaya çıktığı düşünülmektedir, ancak bazı Avrupa ülkelerinde bu alanda 1920’den önce yapılmış bazı çalışmalar vardır. Örneğin L.O Patrizi Modena, İtalya’da 1889’da bir çalışma psikolojisi laboratuarı kurmuştur. 1908 Lahy Fransa’da demiryolu mühendisleri için iş tasarımı ve seçme konuları incelemiştir. İngiltere’de 1918’de Sanayi Yorgunluk Araştırma Kulübü oluşturulmuştur. 1919’da Almanya ve İsviçre’de seçme testleri programları uygulanmaya başlanmıştır. 1920’de Polonya’nın Krakow kentinde Psikoteknik Enstitüsü kurulmuştur.

Özetle, çalışmak bir mutluluktur. Kariyerinin değerini bilenler, yetkinliklerini, insan ilişkilerini ve etki alanlarını sürekli olarak geliştirmeye çalışanlardır. Sürekli gelişim, yaşam kalitesinin artırılmasının anahtarıdır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Hayatımızı şöyle bir gözden geçirdigimiz de
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
İlim Dünyamıza Hoşgeldiniz.. ßiร๓illคђiггคђ๓คภiггคђi๓ ..νυѕℓαтıм özℓємiм∂iя.. :: ♥✿•*¨`*•✿♥ ♥✿•*¨`*•✿♥...::::iSLAM::::....♥✿•*¨`*•✿♥ ♥✿•*¨`*•✿♥. :: tє๓єl кคשгค๓lคг iรlค๓ שє ร๏ร๏yคl ๓єรєlєlєг-
Buraya geçin: