İlim Dünyamıza Hoşgeldiniz.. ßiร๓illคђiггคђ๓คภiггคђi๓ ..νυѕℓαтıм özℓємiм∂iя..
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

İlim Dünyamıza Hoşgeldiniz.. ßiร๓illคђiггคђ๓คภiггคђi๓ ..νυѕℓαтıм özℓємiм∂iя..

KaRdEsLiGiN DaIm oLdUgU, sEvGiLeRiN BiRlEsTiĞi, DoStLuKlArIn bItMeDiGi AiLe fOrUmUmUzDa iYi vAkIt gEçIrMeNiZ UmUdUyLa eFeNdIm eDePlE GeLeN HüRmEtLe gIdEr.
 
AnasayfaKapıLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Halime Hatun'un Ailesinin Peygamberimiz (a.s.) Yüzünden Hayra ve Geçim Bolluğuna Kavuşması

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Misafir
Misafir




Halime Hatun'un Ailesinin Peygamberimiz (a.s.) Yüzünden Hayra ve Geçim Bolluğuna Kavuşması Empty
MesajKonu: Halime Hatun'un Ailesinin Peygamberimiz (a.s.) Yüzünden Hayra ve Geçim Bolluğuna Kavuşması   Halime Hatun'un Ailesinin Peygamberimiz (a.s.) Yüzünden Hayra ve Geçim Bolluğuna Kavuşması Icon_minitimePerş. Tem. 29, 2010 7:42 pm

Halime Hatun, hatıralarını anlatmaya devamla derki:

"Ben onu, ancak başkasını bulamadığım için almıştım.

Binitimin ve yolculuk eşyalarımın yanına döndüğüm ve kucağıma alıp emzirmek istediğim zaman, ona, memelerimden, dilediği kadar süt geldi!

O da, onunla birlikte sütkardeşi de, kanasıya emdiler ve uyudular*

Halbuki, bundan önce, bizim çocuk, kendisiyle birlikte bizi de hiç uyutmam işti.

Kocam, kalkıp o yaşlı ve sütsüz devemizin yanına vardığı zaman, onun da memelerinin sütle dolu olduğunu gördü.

Kendisi, ondan, içeceği kadar süt sağıp içti.

Kendisiyle birlikte, ben de içtim.

Her ikimiz de süte kandık ve doyduk!

Bambaşka ve hayırlı bir gece geçirdik.

Sabaha çıktığımız zaman, kocam, bana: Vallahi, ey Halime! İyi bil ki, sen mübarek bir çocuk almış bulunuyorsun1 dedi.

'Vallahi, ben de böyle olmasını umuyor ve diliyordum1 dedim.

Sonra, hayvanıma bindim. Çocuğu da kucağıma aldım."[126]

Haris ise yaşlı devesinin üzerine bindi; Sirer vadisinde yol arkadaşlarına yetiştiler.

"Kadınlar

'Ey Halime! Ne yaptın' diye sordular.

'Vallahi, hayır ve bereketi en büyük olan bir çocuğu görüp aldım.'

'Yoksa, o kucağındaki, Abdulmuttalib'in oğlu [torunu] mu?' dediler.

'Evet!' dedim.

Kadınlarımızdan bazılarının kıskandıklarını gördüm.[127]

Vallahi, benim merkebim öyle hızlı gidiyordu ki, hepsinin önüne geçti.

Kafiledekilerin merkeplerinden hiçbirisi ona yetişemediler.

Nihayet, kadın arkadaşlarım, bana:

'Ey Ebu Züeyb'in kızı! Yazıklar olsun sana! Biraz durup bizi beklesen a? Gelirken üzerine binmiş olduğun merkep bu değil miydi?' diyerek sesleniyorlar; ben de onlara:

'Evet! Vallahi, işte o merkeptir' diyordum.

Şaşırıyorlar ve:

'Vallahi, buna şaşılacak birşey olmuş!' diyorlardı.

Nihayet, Benî Sa'd yurtlarındaki evlerimize geldik.

Ben; Allah'ın yarattığı yerlerden, Benî Sa'd yurdundan daha kurak bir yer bulunduğunu bilmiyorum.

Fakat, çocuğu yanımıza getirdiğimizden beri, davarlarımız akşamları karınları tok ve memeleri sütlü olarak dönüyor ve biz de onlardan süt sağıp içiyorduk.

Halbuki, hiç kimse, davarlarından sağıp içecek bir damla süt bulamıyordu.

Hatta, kavmimizden, çevremizde bulunanlar, çobanlarına:

'Yazıklar olsun size! Ebu Züeyb'in kızının çobanı nerede yayıyor, otlatıyorsa, siz de onunla birlikte yaysanız ya' diyerek çıkışmakta idiler.

Fakat, onların davarları akşamlan karınlan aç, memelerinde bir damla bile süt sızmaz bir halde dön­erlerken, bizim davarların karınları tok, memeleri sufle dolu olarak dönerlerdi!

Yüce Allah, bize, onun [Peygamberimiz (a.s.)ın] yüzünden hayır ve bereketi arttırdı durdu.

Onun büyüyüp yetişmesi de başka çocuklara benzemiyordu."[128]

* Peygamberimiz (a.s.), daima, sütannesinin memesinden birisini emmekle yetinip diğerini emmekten kaçınır; onu, süt ortağı, sütkardeşi Abdullah'a bırakırdı.[129]



Peygamberimiz (a.s.)ın Büyümesindeki Başkalık


Başka çocukların bir aydaki büyümelerini o bir günde büyüyor, başka çocukların bir yıldaki büyümelerini o bir ayda büyüyordu![130]

Peygamberimiz (a.s.); daha iki aylık iken, her tarafa yuvarlanmaya çalışıyordu.

Üç aylık olunca, ayağa kalkıp day duruyordu!

Dört aylık olunca, duvara tutunup yürüyordu!

Beş aylık olunca, bir yere tutunmadan yürüyebiliyordu!

Altı ayı tamamlayınca, yürümeyi hızlandırmıştı.

Yedi aylık iken, konuşuyor, her tarafa gidip geliyordu.

Sekiz aylık iken, konuşuyor, konuşulanı anlıyordu.

Dokuz aylık iken, açık ve düzgün konuşmaya başlamıştı.

On aylık iken, çocuklarla ok atıyordun [131]

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Halime Hatun'un Ailesinin Peygamberimiz (a.s.) Yüzünden Hayra ve Geçim Bolluğuna Kavuşması
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
İlim Dünyamıza Hoşgeldiniz.. ßiร๓illคђiггคђ๓คภiггคђi๓ ..νυѕℓαтıм özℓємiм∂iя.. :: ♥✿•*¨`*•✿♥ ♥✿•*¨`*•✿♥...::::iSLAM::::....♥✿•*¨`*•✿♥ ♥✿•*¨`*•✿♥. :: iรlค๓ tคгiђi-
Buraya geçin: