SEVGİ VE AŞK
Allah ve Resulünün size olan sevgisinin önemi.
Sevgi deyip geçmeyin, her kesin sevgi anlayışı farklı olduğu için biraz(idrak ettiğim kadar) konuyu açmak ve aklında olmayanın aklına getirmek için konuya değinmek istedim.
Her şeyden evvel zor bir şey bu sevmek ve biraz daha zoru AŞK:
Tabi bu fikre katılmak zorunda değilsiniz de bir hatırlatmada ne zarar var ki? Bilhassa aşk olarak niteleyeceğim duyguyu yaşadığınızı düşünüyorsanız kendinize sorun bakalım. Sevgiyi yüreğinizde taşıyorsanız; bir annenin evladına duyduğu sevgiyle karşılaştırın, sonrada bu sevginin dozunu arttırarak olayı aşk boyutuna getirin. Annenin evladı için onun yirmi dört saat aç mı? Hasta mı? Altı kirlenmiş midir? Diye kendi uykusundan feragat eden, hasta dahi olsa sabahlara kadar defalarca evladının başına gidip kontrol eden. Hatta nefes alıyor mu diye merakla kontrol eden anne ve taşıdığı sevgi, bir sorumluluğu ve şefkat’i ifade eder.
Bizde de olması gereken Allah ve Resulümün üzerimizdeki sevgisinin yansıması. Kalbimizde oluşan bir Allah ve Resulsü aşkı olmalı ve bu kardeşlerimize karşı şefkat ve sorumluluk getirmeli.
Acaba biz Mehdi Resulün talebeleri bu sevgi ve aşkı içimizde ne kadar taşıyor ve kardeşlerimize ne kadarını aktara biliyoruz. Yoksa böyle bir duygu hiç mi olmadı yüreğimizde? Var da sevgiyi dağıtmakta cimrilik mi yapıyoruz?
Hani insan sevdiğine bakarda yüreği kabarır ya, öbek öbek sevgi taşar o yüreğinden de gözleri buğulanıp yaşarmaya başlar. İki damlada olsa akar gözlerinizin pınarından yaşlar Koca Yunus misali. İşte o evet işte o yürektir aşkı yaşayan. Onun canını acıtsanız da size o buğulu gözle bakar, silemezsiniz onun yüreğinden sevginizi. O her şeyi Allah ve resulünün sevgisi ile seviyordur. Onu anlamanız artık mümkün değildir, eğer sizin kalbinizde sevdiğiniz için sızlamıyor ve bir sorumluluk taşımıyorsa.
O zaman derim ki boşuna yaşıyorsunuz. Allah ve Resulünü sevmeyenlerin boşuna yaşadığı gibi.
ALINTI