İlim Dünyamıza Hoşgeldiniz.. ßiร๓illคђiггคђ๓คภiггคђi๓ ..νυѕℓαтıм özℓємiм∂iя..
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

İlim Dünyamıza Hoşgeldiniz.. ßiร๓illคђiггคђ๓คภiггคђi๓ ..νυѕℓαтıм özℓємiм∂iя..

KaRdEsLiGiN DaIm oLdUgU, sEvGiLeRiN BiRlEsTiĞi, DoStLuKlArIn bItMeDiGi AiLe fOrUmUmUzDa iYi vAkIt gEçIrMeNiZ UmUdUyLa eFeNdIm eDePlE GeLeN HüRmEtLe gIdEr.
 
AnasayfaKapıLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Sırat-ı Müstakiym nedir? Hidayet nedir ?

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
vuslatım özlemimdir
Yönetici
Yönetici
vuslatım özlemimdir


Mesaj Sayısı : 916
Kayıt tarihi : 02/04/09
Yaş : 47
Nerden : SİVAS

Sırat-ı Müstakiym nedir? Hidayet nedir ? Empty
MesajKonu: Sırat-ı Müstakiym nedir? Hidayet nedir ?   Sırat-ı Müstakiym nedir? Hidayet nedir ? Icon_minitimeSalı Mart 16, 2010 9:52 am

SIRAT-I MUSTAKİYM NEDİR, HİDAYET NEDİR?
Öyleyse Sırat-ı Mustakiym nedir? Allah'a ulaştıran yoldur. Bu "Allah'a ulaştıran yol" ifadesi bir gerçek mi? Evet.
-4/NİSÂ-175: Fe emmellezîne âmenû billâhi va’tesamû bihî fe se yudhıluhum fî rahmetin minhu ve fadlın ve yehdîhim ileyhi sırâtan mustekîmâ (mustekîmen).
Böylece Allah’a âmenû olanları (ölmeden önce ruhunu Allah’a ulaştırmayı dileyenleri) ve O’na (Allah’a) sarılanları ise, (Allah) kendinden bir rahmetin ve fazlın içine koyacak ve onları, kendisine ulaştıran “Sıratı Mustakîm”e hidayet edecektir (ulaştıracaktır).
Allahu Teala açik bir sekilde Enam Suresinin 88. ayet-i kerimesinde: "Sırat-ı Mustakiym, Allah'ın hidayet yoludur ki, Allah bu yolla kullarından dilediğini hidayete erdirir" diyor.
-6/EN'ÂM-88: Zâlike hudallâhi yehdî bihî men yeşâu min ıbâdih(ıbâdihî), ve lev eşrekû le habita anhum mâ kânû ya’melûn(ya’melûne).
İşte bu Allah’ın hidayetidir. Kullarından dilediğini onunla hidayete erdirir. Ve eğer şirk koşsalardı, elbette yapmış oldukları şeyler heba olurdu (boşa giderdi).
Demek ki Sırat-ı Mustakiym insanları hidayete erdiren yolun adı. Hidayet ne? İnsan ruhunun Allah'a ulaşması. İşte Bakara Suresi 120. ayet-i kerime:
-2/BAKARA-120: Ve len terdâ ankel yahûdu ve len nasârâ hattâ tettebia milletehum kul inne hudâllâhi huvel hudâ ve leinitteba’te ehvâehum ba’dellezî câeke minel ilmi, mâ leke minallâhi min veliyyin ve lâ nasîr(nasîrin).
Sen onların dînine tâbî olmadıkça (uymadıkça) ne yahudiler ve ne de hristiyanlar senden (asla) razı olmazlar. De ki: “Muhakkak ki Allah’a ulaşmak (var ya) işte o, hidayettir.” Sana gelen bunca ilimden sonra eğer onların hevalarına uyarsan andolsun ki; Allah’tan sana ne bir dost ve ne de bir yardımcı olur.
Al-i Imran 73 :
-3/ÂLİ İMRÂN-73: Ve lâ tu’minû illâ li men tebia dînekum, kul innel hudâ hudallâhi en yu’tâ ehadun misle mâ ûtîtum ev yuhâccûkum inde rabbikum, kul innel fadla bi yedillâh(yedillâhi), yu’tîhi men yeşâ’(yeşâu), vallâhu vâsiun alîm(alîmun).
Ve (Ehli Kitap): “Sizin dîninize tâbî olandan başkasına inanmayın.” (dediler). (Habibim onlara) De ki: “Muhakkak ki hidayet (insan ruhunun ölmeden önce Allah’a ulaşması), (Allah’ın kendisine ulaştırması) Allah’ın hidayetidir, size verilenin bir benzerinin, bir başkasına verilmesidir.” Yoksa onlar, Rabbiniz'in huzurunda, sizinle çekişiyorlar mı? (Onlara) De ki: “Muhakkak ki fazl Allah’ın elindedir. Onu dilediğine verir.” Ve Allah, Vâsi’dir (ilmi geniştir, herşeyi kapsar), Alîm'dir (en iyi bilendir).
Kehf 17:
-18/KEHF-17: Ve tereş şemse izâ taleat tezâveru an kehfihim zâtel yemîni ve izâ garabet takrıduhum zâteş şimâli ve hum fî fecvetin minh(minhu), zâlike min âyâtillâh(âyâtillâhi), men yehdillâhu fe huvel muhted(muhtedi), ve men yudlil fe len tecide lehu veliyyen murşidâ(murşiden).
Ve güneşin doğduğu zaman mağaralarının sağ tarafından geldiğini ve battığı zaman sol taraftan onların yanlarından geçtiğini görürsün. Ve onlar, onun (mağaranın) geniş sahası içinde bulunuyorlardı. İşte bu, Allah’ın âyetlerinden (mucizelerinden)dir. Allah, kimi Kendisine ulaştırırsa, işte o hidayete ermiştir. Ve kimi dalâlette bırakırsa (kim Allah’a ulaşmayı dilemezse) artık onun için velî mürşid (irşad eden evliya) bulunmaz.
Öyleyse hidayet, insan ruhunun ölümden evvel Allah'a ulaşması, Sırat-ı Mustakiym, insanları Allah'ın hidayete ulaştırdığı yol. Demekki Sırat-ı Mustakiym, insanları Allah'a ulaştırıyor, hidayete erdiriyor yani Allah'a ulaştırıyor.
Ne kadar hazin bir tecellidir ki biz, günde 45 defa Fatiha Suresi okuruz. Ve Fatiha Suresinde hepimiz Allahu Teala'ya: "Ihdinassiratalmustakiym" deriz. "Ya Rabbi, bizi Sırat-ı Mustakiym'e ulaştır" deriz. Ama Sırat-ı Mustakiym kavramı, iblisin insanlara olan telkini ile karmaşık bir kavram, bir şey ifade etmez bir kavram haline getirilmiş. Sırat-ı Mustakiym'in ne olduğunu sorun din adamlarına. Karşılık alacaksınız: "Doğru yoldur."
Eğer sizler de insanların bu genel teamülüne uygun olarak, Sıratı Mustakiym'e doğru yol derseniz, bu doğru yol tabirinin yetmezliğini ifade etmek isterim. Allahu Teala Kur'an-ı Kerim'de hiç bir konuyu yuvarlak laflara bırakmamıştır. Dolayısıyla Sırat-ı Mustakiym kavramı da kesinleşmiştir Kur'an-ı Kerim'de. Sırat-ı Mustakiym, insanların ruhlarını ölmeden evvel de, ölümden sonra da Allah'a ulaştıran yolun adıdır. Bir tek temel maksada dönük bir yol bu.
Muzemmil 8:
-73/MUZZEMMİL-8: Vezkurisme rabbike ve tebettel ileyhi tebtîlâ(tebtîlen).
Ve Rabbinin İsmi'ni zikret ve herşeyden kesilerek O’na ulaş.
MU'MİNUN 17:
-23/MU'MİNÛN-17: Ve lekad halaknâ fevkakum seb'a tarâika ve mâ kunnâ anil halkı gâfilîn(gâfilîne).
Ve andolsun ki Biz, sizin üzerinizde 7 yol yarattık ve Biz, yaratmaktan gâfil değiliz.
Zemin kattan birinci kata kadar, birinci tarık ve bütün katları birbirine bağlayan yedi tane tarık, yedi tane yol, toplamı Tarik-i Mustakiym. Buna Sidret-ül Münteha'dan sonrasını ilave ederseniz Sırat-ı Mustakiym oluyor. Sırat-ı Mustakiym, insanların ruhlarını zemin kattan alan, Allah'a kadar ulaştıran yolun adı. "Doğru yol" kavramı bu sebeple bir şey ifade etmiyor.
Öyleyse siz Allahu Teala'ya günde 45 defa "Ya Rabbi bizi Sırat-ı Mustakiym'e ulaştır" diyorsanız, sizin Sırat-ı Mustakiym'e ulaşmanız mutlaka Allah'a ulaşmak olduğu cihetle, siz Allah'a: "Ya Rabbi beni zatına ulaştır" diye dua ediyorsunuz günde tam 45 defa. Her gün..
Bundan 14 asır evvel sahabe Allah'a verdikleri yeminleri, misakleri ve ahdleri yerine getirmişlerse bunu niçin yaptılar? Allah'ın farz hükümlerine riayet etmek için. Kim bunları yerine getirmezse, Kur'an-ı Kerim'deki farzlara riayet etmemiş olur. Farz hükümleri çiğnemiş olur. Öyleyse Allahu Teala'nin farzlarına dikkatle bakın ki, bundan 14 asır evvel bütün sahabe bu farzlara riayet ettiler.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Sırat-ı Müstakiym nedir? Hidayet nedir ?
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» ey insanlık aleminin hidayet kaynağı
» islam nedir ? tasavvuf nedir? islam tasavvuf ve kur-an üzerine....
» Dünyaperestlik nedir?
» Misak Nedir?
» Cüzi İradenin etkisi nedir?

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
İlim Dünyamıza Hoşgeldiniz.. ßiร๓illคђiггคђ๓คภiггคђi๓ ..νυѕℓαтıм özℓємiм∂iя.. :: ♥✿•*¨`*•✿♥ ♥✿•*¨`*•✿♥...::::iSLAM::::....♥✿•*¨`*•✿♥ ♥✿•*¨`*•✿♥. :: ѕσяυ & ¢єναρ-
Buraya geçin: