İlim Dünyamıza Hoşgeldiniz.. ßiร๓illคђiггคђ๓คภiггคђi๓ ..νυѕℓαтıм özℓємiм∂iя..
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

İlim Dünyamıza Hoşgeldiniz.. ßiร๓illคђiггคђ๓คภiггคђi๓ ..νυѕℓαтıм özℓємiм∂iя..

KaRdEsLiGiN DaIm oLdUgU, sEvGiLeRiN BiRlEsTiĞi, DoStLuKlArIn bItMeDiGi AiLe fOrUmUmUzDa iYi vAkIt gEçIrMeNiZ UmUdUyLa eFeNdIm eDePlE GeLeN HüRmEtLe gIdEr.
 
AnasayfaKapıLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Ebu Cendelden Son Mektubu ve Vasiyeti

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
fani
Yeni Üye
Yeni Üye



Mesaj Sayısı : 38
Kayıt tarihi : 23/09/09
Yaş : 37
Nerden : Ş.urfa/viranşehir

Ebu Cendelden Son Mektubu ve Vasiyeti Empty
MesajKonu: Ebu Cendelden Son Mektubu ve Vasiyeti   Ebu Cendelden Son Mektubu ve Vasiyeti Icon_minitimePerş. Ara. 17, 2009 8:06 pm


selamun aleykum
Kıyamoğlu sancaktar Çeçenistan serisinin üçünçü kitabi olan ZAFERİN BEDELİ kitabından alındı yaptığım we cok etkilendiğim için yazmak istedim ve sizinle paylaşmak istedim.yarısını yazabildim şimdilik bu kadar...

Selam olsun, Allah cc yolun da sawaşanlara...

Bismillahirrahmnirrahim,
Sevgili arkadaşım Hamza ,Yakup,Mansur ve Selim! ALLAH’ın selamı ve yardımı her daim üzerinize olsun.
Sizler bu satırları okuduğunuzda ben inşALLAH şehid olmuş olacağım, fakat ölmeden önce sizden ayrılmamın ve bir daha aranıza katılmayışımın nedenini kağıta döküp kafanızdaki soru işaretlerini silmek istedim.
Kimbilir kaç kere sormuşsunuzdur kendi kendinize; Ebu Cendel aramızdan niçin ayrıldı? Acaba birimize kızdı, yahut darıldı mı? Diye. Hayır . ALLAH şahidim olsun ki hayır! Hiç birinize karşı en ufak bir kırgınlığım yoktur. Aksine sizi hala eskisi gibi canımdan çok seviyorum.
Yakup hıçkırmamk için kendini zor tutuyordu.
Yutkunarak devam etti:
_”sizden damarlarımı koparımışcasına acı cekerek ayrılmamın nedeni; o zmanlar yaşadığım bir buhrandı. Büyük bir sıkıntı içerisinde, celişkili duygular ile kıvranıyordum. Hamza’nın Şehide’yi sevdiğini öğrenmiştim ve bu bende tam bir şoke etkisi yapmıştı.
Şimdi nasıl olsa her şey bittiğinden dolayı söylüyorum; itirah ediyorum ki Şehide’yi seviyordum. Hala da seviyorum. –yalnız bunu asla Şehide’ye seylememenizi istiyorum- Fakat can arkadaşım Hamza’nın da ona talip olması bende kararsızlık ve şaşkınlık meydana getirmiştir.”
Hamza bu fedakarlığı hatırladıkça dayanılmaz bir acı duyuyor, dudaklarını ısırarak kendini tutmaya calışıyordu.
_”Ben bu duygu anaforunda boğuluyorken siz Nergis’i bulduğunuz gece bir rüya gördüm; rüyamda Aynay-ı Merziyye Şehide’ye karşı olan duygularımdan dolayı bana sitem etmekteydi.
Şehide’ye olan aşkımın önüne bir engel daha çıkmıştı. Hemde bu seferki semavi idi. Kaderintecellisinin de bu yönde olacağını düşünerek, o sabah Şehide’ye Hamza ile evlenmesini tavsiye ettim. Kabul edeceğini umuyorum.
Fakat takdir ederseniz ki bu benim için gercekten tahammülü zor bir karadı. Hem Şehide ile Hamza’nın hayatlarını etkilememek,hem de etkilenmemek için aranızdan ayrılmaya karar verdim. Üst üste yaşadığım hadiselerin şokunu üstümden atmak için yalnız kalıp, ALLAH ‘ a iltica etmem zorunluydu.”
Hamza artık tahammülün son demine gelmişti. Odada herkes ağladığından kimsenin kendisinim kınayacak hali yoktu. Boğazından düğümlenen hıçkırıkları bir anda salıverdiodanın içine. Hüngür hüngür ağlıyordu. Sanki Ebu Cendel konuşuyor,hasret yüreğine kelimeler balyoz gibi iniyordu.
_” bir mağaraya cekildim. Artık ; ebedi,ayrılıksız,veuslatta nefis hariç hiçbir engel tanımayan,”Ulu Aşka” gönül vermiş,onun mecnunu olmuştum.üstadımın – ALLAH O’n-dan razı olsun- manevi gözetim ve terbiyesi beni bu yolda hiç yalnız bırakmadı. Zifiri karanlıkta kutup yıldızı gibi bana rehber oldu.
… Ve nihayet, susuzluktan dili sarkmış bir köpek gibi O’nun “Bab-ı Mualla”sında yalvarmamız, Yazdan-ı Zişan’ın sonsuz merhametini celmetmiş olacak ki, bayunca günah, isyan ve riya bataklığına batmış halimize rağmen, sırf Lütuf ve Keremi’nin bir cilvesi olarak –Sadakatimizi imtihandan sonra- bize Aşk-ı Ala’dan bir nebze sundu. Manevi perdeleri kaldırarak nuruyla kalbimizi aydınlattı.. Ki bundan sonrasını ifadelere sığdırmak, fili iğne deliğinden gecirmeye teşebbüs etmek gibidir.
Biz bu aşk ile mes olmuş, muhabbet sarhoşu iken, Şehadet şerbetini içirerek katına alacağı zamanın yakın olduğunu müjdeledi


En son fani tarafından Perş. Ara. 17, 2009 8:10 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
fani
Yeni Üye
Yeni Üye



Mesaj Sayısı : 38
Kayıt tarihi : 23/09/09
Yaş : 37
Nerden : Ş.urfa/viranşehir

Ebu Cendelden Son Mektubu ve Vasiyeti Empty
MesajKonu: Geri: Ebu Cendelden Son Mektubu ve Vasiyeti   Ebu Cendelden Son Mektubu ve Vasiyeti Icon_minitimePerş. Ara. 17, 2009 8:07 pm

Ayrıca şunuda belirteyim ki, ben zevk ile şehadet şerbetini yudumlarken,nurlar içinde birisini peydah oldu ve şerbet kadehini elimden kaptığı gibi hızla kayboldu. Bu rüya te’vilime göre aramızdan birinin bnimle berabar şehid olacağını müjdesidir.
Aldığım manevi işarete göre, kısa zamanda vuslata eren bu zat,ne mübarek bir insanmış ki, bizim yillardır beklediğimiz, Rahmeti Rahmaniyyr’yi celbedebilmek için uğraştığımız, didindiğimiz, yalvarıp inlediğimiz kapı ona hemen acıldı. ALLAH ‘ın sevgi ve rızasını öylesinehızla kazandıki,elinden şerbetimizi bile kapıp götürdü.
Bu aranızdan Hamza mı olur,Mansur mu olur,Selim mi, yoksa Yakup mu olur,bilemiyorum,ama onun ne kadar muhterem bir kimse olduğunu bilin ve sizden dileğim;Makberde bizleri ayırmayın. İstirahgahımız aynı yerde olsun. Sizin hasretinizi bari içinizden biri ile biraz olsun hafifletmiş olayım. Duam odurki; ALLAH Azze ve Celle bu makamı hepimize bahşetsin.”
Gözler gayr-ı ihtiyari Şehide’ye dönmüştü. Ebu Cendel’in yanı başında gülümseyerek yatan, nur içinde bir meleği andıran genç mücahideye.
Yakup artık dayanamayarak gözyaşlarını bıraktı. Baştan beridir kendisi okuyor diğerlerinin hepsi ağlıyordu. Mektubun kaç yerinde hıçkırıklar boğazına düğümlenmiş, gözleri dolmuş ama okuyabilmek için direnmişti. Şimdiden sonra hıçkırıklarını gemleyemiyordu. Mektubu Selim’e uzattı.
Selim ancak iki dakikada kendini toparlaya bilmişti. İtirek bir sesle Yakup’un kaldığı yerden okumaya başladı:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
fani
Yeni Üye
Yeni Üye



Mesaj Sayısı : 38
Kayıt tarihi : 23/09/09
Yaş : 37
Nerden : Ş.urfa/viranşehir

Ebu Cendelden Son Mektubu ve Vasiyeti Empty
MesajKonu: Geri: Ebu Cendelden Son Mektubu ve Vasiyeti   Ebu Cendelden Son Mektubu ve Vasiyeti Icon_minitimePerş. Ara. 17, 2009 8:08 pm

mağaradan ayrıldıktan sonra bir an ne şekilde davranmam gerektiğini düşündüm. Sizi çok özlemiş, hasretinizle yanıp tutuşuyordum. Duygularıma sorsam, hemen size kavuşmak taraftarıydı. Fakat mantığım bazı sebeplarden dolayı bunu doğru bulmuyordu.

Öncelikle şehadet müjdesi almıştım. ALLAH’ın izniyle çok yakında aranızdan, kıyamete yahut şehadetinize kadar ayrılacaktım. Şimdilik sohumuş ve ayrılık ateşi alevlendirmenin bir anlamı yoktu.

Beni bir müddet aradan sonra tekrar görmeniz, bana olan özleminizi birkaç kat daarttmış olacak ve üzerime daha cok düşecektiniz. Bu durumda şehadetim sizi daha da etkileyecekti ve bulmuşken kaybetmenin acısı,iyileşmeye duran yaranın tekrar açılması gibi daha kötü sonuşlar doğurabilirdi.

Şehadet gibi sevinilmesi gereken bir ihsana üzülmenizin Mevla Teala’yı gücendirme ihtimali vardı. Hamza’nın bir ara, buna benzer; duygularını hakim olmayacağını yönünde sölediği sözler, bende bu görüşü kuvvetlendiriyordu.

Bir ikincisi: tahminime göre, Şehide geçen zaman içinde benim yokluğuma alışmış ve yavaş yavaş hayatın normal şartlarına, kendisine bir eş seçmesi gerektiğini, bunun da kendisine talip olan her yönüyle fevkalede olan Hamza olacağını düşünerek, sevgisini ona yöneltmeye başlamış olacaktı. Çünkü hayat devam ediyordu, dünya imtihan dünyasıydı ve insanoğlu herzman arzuladığına ulaşamazdı. Şartları kabullenmek ve ona göre hareket etmek lazımdı. Şehide böyle düşünmüş ve her aklı başında insan gibi buna göre hareket etmiş olmalıydı.

Benim bir anda ortaya cıkmam, zaten kadınlık gereği duygusal ve heyecanlı olan Şehide’de birtakim küllenmiş duyguların, yeni bir umutla alevlenmesine yol açabilirdi.

Bu alevlenme ilerde tamiri mümkün olmayacak,bazı hadiselere sebebiyet verebilirdi. Tabi bu sadece muhatab tarafı bekleyn tehlike. Benim aşık olarak etkilenmiyeceğimi iddia etmem,pek tabi basiretsizlik olur.

Böylesine sevdiğim iki insanın saadetine dinamit koymaya,aday bir teşebbüse,hem de şehadet müjdesi almışken,srıf size karşı çektiğim hasret uğruna yeltenmeye nasıl cüret edbilirdim ki? Bir acımı dindirebilmek için sevdiğim insanlara, hayatı zehir edrek,ömür boyu acı cektrmeye hakkım varmıydı? Hayır ! acımı sineme çeker de asla böyle bir cinayete yeltenmezdim.”

Hamza dayanamamış,mektubun burasında bayılmıştı. Selim okumayı kesip Hamza’nın başına koştu
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
fani
Yeni Üye
Yeni Üye



Mesaj Sayısı : 38
Kayıt tarihi : 23/09/09
Yaş : 37
Nerden : Ş.urfa/viranşehir

Ebu Cendelden Son Mektubu ve Vasiyeti Empty
MesajKonu: Geri: Ebu Cendelden Son Mektubu ve Vasiyeti   Ebu Cendelden Son Mektubu ve Vasiyeti Icon_minitimePerş. Ara. 17, 2009 8:11 pm

Kıyamoğlu sancaktar Çeçenistan serisinin üçünçü kitani olan ZAFERİN BEDELİ kitabından alındı yaptığım ve cok etkilendiğim için yazmak istedim ve sizinle paylaşmak istedim.yarısını yazabildim
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Ebu Cendelden Son Mektubu ve Vasiyeti
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
İlim Dünyamıza Hoşgeldiniz.. ßiร๓illคђiггคђ๓คภiггคђi๓ ..νυѕℓαтıм özℓємiм∂iя.. :: ♥✿•*¨`*•✿♥ ♥✿•*¨`*•✿♥...::::iSLAM::::....♥✿•*¨`*•✿♥ ♥✿•*¨`*•✿♥. :: รєг๒єรt кüгรü รöz รเz๔є-
Buraya geçin: