İlim Dünyamıza Hoşgeldiniz.. ßiร๓illคђiггคђ๓คภiггคђi๓ ..νυѕℓαтıм özℓємiм∂iя..
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

İlim Dünyamıza Hoşgeldiniz.. ßiร๓illคђiггคђ๓คภiггคђi๓ ..νυѕℓαтıм özℓємiм∂iя..

KaRdEsLiGiN DaIm oLdUgU, sEvGiLeRiN BiRlEsTiĞi, DoStLuKlArIn bItMeDiGi AiLe fOrUmUmUzDa iYi vAkIt gEçIrMeNiZ UmUdUyLa eFeNdIm eDePlE GeLeN HüRmEtLe gIdEr.
 
AnasayfaKapıLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Ellerinizle gözlerini kapatır!!!!!!!

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
dreamliner47
Süper Mod
Süper Mod
dreamliner47


Mesaj Sayısı : 101
Kayıt tarihi : 04/04/09
Yaş : 34
Nerden : İSATANBUL

Ellerinizle  gözlerini kapatır!!!!!!! Empty
MesajKonu: Ellerinizle gözlerini kapatır!!!!!!!   Ellerinizle  gözlerini kapatır!!!!!!! Icon_minitimeCuma Ağus. 07, 2009 8:12 am

Ellerinizle gözlerini kapatır, sorarsınız, "bil bakalım ben kimim?". Tuzaklı bir sorudur bu. Bir yandan hemen bilmesin, kandırayım istersiniz, bir yandan da verilen her yanlış isimle heyecanın yerini şüphe ve sitem alır. Kim olduğumuz hem hemen anlaşılmasın, bir şeyler bize mahrem kalsın isteriz, hem de bilinsin, tanınalım, yanlış tanınmayalım...


Kimsiniz?
Kim, kim-lik, hepimizin kendimizin için bildiğimiz bir kimliğimiz var. Adımız, yaşımız, nereli olduğumuz, fiziksel özelliklerimiz, kişiliğimiz, işimiz, eğitimimiz, tuttuğumuz takım, oy verdiğimiz parti, yaşadıklarımız, planladıklarımız, yaptıklarımız, yapmadıklarımız, asla yapmayacaklarımız, etrafımızdaki insanlar, hiç ilgimiz olmayanlar... Bütün bunları sayabiliriz bir çırpıda. Her sabah uyandığımızda az çok aynı kişiyizdir. Bunu öylece biliriz. Ve etrafımızdakiler de bizi öyle bilir. Peki nasıl olur da o kişi oluruz?


En basiti adımız belki, hayatta en emin olduğumuz, "adımız gibi bildiğimiz". Adımızı kim verdi, kelime anlamı ne, hattâ kimin adı? Aileler isim seçerken aslında çocuğun ileride nasıl biri olmasını istediklerini gösteriyorlar. Bazı kültürlerdeyse çocuk ancak ergenliğe ulaştığında, çeşitli özellikleri ve becerileri dikkate alınarak bir isim veriliyor. Adımızı kulağımıza fısıldanan tılsımlı sözcük. Adımız kaybetttiğimizde kayboluyoruz.

Soyadımız, ailemiz. Anne babamız ve daha öncekiler. Genetik mirasımızı, huylarımızı, yeteneklerimizi aldığımız, bazen benzemek için uğraştığımız, ya da olabildiğince uzağına kaçtığımız...

Annemizle ilk ilişkimiz, ilk bağlılığımız, diğer ilişkilerimizi üstüne kurduğumuz... Babamız, annemizle ilişkimizin öteki ucunda, üçgenin tamamlayıcısı, böylece ilişkinin kurallarını, sınırlarını gösteren... Biri ilk kadın, biri ilk erkek, özdeşleştiğimiz, barışık ya da kavgalı, içimizde ömür boyu taşıdığımız... Kardeşlerle, büyük, ortanca, en küçük, dünyaya geliş sıramız, ya da tek oluşumuz...

Sonra arkadaşlar, okullar, öğretmenler, emeklerken, sonra koşarken yavaş yavaş ailenin dışına çıkıp topluma karıştığımız yeni ilişkiler, dünyamızın genişlediği, bizim de büyüdüğümüz, evin dışında yeni haller geliştirdiğimiz, ama dönüp yine ailemize baktığımız dönem...

Arkasından bedenimizde değişiklikler, kadın yada erkek olmaya hazırlık, aşklar, heyecanlar. Ve bir yandan "ben kimim?", "hayatın anlamı ne?" sorularıyla, çalkantılı, deli-kanlı dönem. Çocukluktan özdeşleştiğimiz şeyleri, ailemizi, onların ve toplumun beklentilerini bir yere koyup, kendi istek ve beklentilerimizi ortaya çıkarma, hayatta nerede durulacağını belirleme, bunun için çatışma süreci. Sınırlarla, engellerle, bağlarla dertli olduğumuz, sağlam çıkarsak o bildik, devamlılığı olan, yadırgamadığımız kimliğimizi bulduğumuz, kişiliğimizin oturduğu dönem... Ergenlik. Bir şeylere evet, bir şeylere hayır dediğimiz, ayaklarımızın üstünde durmayı yaşayarak öğrendiğimiz, emeklediğimiz çocukluk günlerimize en çok benzeyen dönem diyebiliriz. Biraz etrafa bakmayı, araştırma yapmayı, güvenli kıyılardan açılmayı göze aldığımız, ya da bunlardan çekindiğimiz... Meslek seçtiğimiz, politik, dini görüşler oluşturduğumuz, var olanları sorguladığımız, becerilerimizi geliştirdiğimiz, alternatifleri değerlendirip kendi beceri, ilgi ve isteklerimize bakıp, seçtiğimiz yola girip, "kendimizi" ifade ettiğimiz...

Bundan sonrasında artık bir kimliğimiz var. İşte o bilinen, hissedilen, sorgulamaya gerek duymadığımız, bizim kendimizi, ötekilerin bizi bildiği kimlik.

Günümüzde ortalama ömürler uzuyor, gençlik, genç kalmak çok değerli. Eğitim süresi uzuyor, yetişkin hayatın simgeleri evlilik ve para kazanma daha geç yaşlarda gelebiliyor. Bunlara bağlı olarak ergenlik dönemleri de uzayabiliyor, gecikebiliyor, ya da belki yeniden yaşanabiliyor.

Bazen de bu oluşum süreçleri sırasında, yada oluştuktan sonra yaşananlar süreci durduruyor, değiştiriyor, zorlaştırıyor, yeniden ele alınmasını gerektiriyor. Travmalar, kayıplar, başımıza gelenler yolumuzu karmaşıklaştırıyor. Duruyor ya da başka yönlere gidebiliyoruz. Artık oldum, diyip kapanıyoruz değişime yada fazla değişiyoruz. Bir şey var diyor, ne olduğunu bilmiyoruz...

Ve kararsızlıklar, kaygılar, tedirginlik hissederek, yaşadığımız hayatı benimsemeden, kendi hayatımızı kuramadan, başkalarına endeksli yaşayarak. Bitmeyen kavgalarla, ayrılamamalar, kopuk yada iç içe geçmiş ilişkilerle . Ne içinde, ne dışında olamadan, hiçbir şey tamamlanmadan. Ertelemeler, gerçekleşmeyen hayallerle. İniş çıkışlı ruh halleriyle. Yaşamın farklı alanlarındaki rollerimiz bir ortalamaya varamadan, bir taraftaki başarı, güven, diğer taraflara taşınamadan yada hep aynı rolde sabitlenerek, yada hepsi birbirine karışarak. Zaman devam etmeksizin, dilimler halinde...

Oysa hayatımızın bir hikâyesi var, hem anlatıcısı hem kahramanı olduğumuz. Kendimiz olma yolunda başlangıç noktamız adımızsa, başımıza gelenler, etrafımızda olup bitenler, hayatımızdaki diğer kimlikler, yaşamdöngümüzde bulunduğumuz evre, yeniden ve yeniden seçimlerimiz, vaz geçişlerimiz, görüp elediklerimiz, hiç fark etmediklerimiz, unuttuklarımız, hatırladıklarımızla, her gün, ilerliyoruz.

Bu hikâye bütünlüğü içinde kişisel tarihimiz, daha karanlık ve aydınlık yerleriyle, tamamı, biziz. Geçmişimiz ve taşıdıklarımızla yarınımızı oluşturuyoruz.

Ve hikâye devam ediyor.

Belki bazen durup, yeniden anlatmak lâzım... En baştan, geçmişi yeniden ele almak, kopuklukları bağlamak, kayıpları, acıları, yanlışları, karanlıkları da sahiplenerek, şimdi olduğumuz kendimizdeki etkilerini kabul edip, yaslarını tutarak, hikâyenin içine yedirerek, anlatanla kahramanı barıştırarak…

Peki, siz kimsiniz?



Ellerinizle  gözlerini kapatır!!!!!!! 49721139210530817154402Ellerinizle  gözlerini kapatır!!!!!!! W486
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Ellerinizle gözlerini kapatır!!!!!!!
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
İlim Dünyamıza Hoşgeldiniz.. ßiร๓illคђiггคђ๓คภiггคђi๓ ..νυѕℓαтıм özℓємiм∂iя.. :: ♥✿•*¨`*•✿♥ ♥✿•*¨`*•✿♥...::::iSLAM::::....♥✿•*¨`*•✿♥ ♥✿•*¨`*•✿♥. :: tє๓єl кคשгค๓lคг iรlค๓ שє ร๏ร๏yคl ๓єรєlєlєг-
Buraya geçin: