İBADETİN İNSAN VÜCUDUNA OLAN FAYDALARI
ORUÇ:
--Bu gün orucun maddi faydaları tıp otoriteleri tarafından kabul edilmiştir.öyleki avrupanın bazı ülkelerinde Oruçla Tedavi Merkezleri bile kurulmuştur.
--Karaciğer ve sindirim sistemini en mükemmel bir şekilde dinlendirmektedir.
--kemik iliğine yaptığı uyarıcı tesir sebebiyle kansızlığa en iyi tedavi şeklidir.
--Damar sertliğini ortadan kaldırır.
--Kalbi dinlendirir.
ABDEST:
--İnsanın statik elektiriğini atar.
--Deri ve sinir sistemindeki gerilimleri yok eder.
--Dolaşım sistemindeki minik tıkanmaları açar.
--Damar sertleşmesini engeller.
--Lenf damarlarını devamlı şekilde canlı tutarak koruma sistemini dinç ve kuvvetli kılar.Böylece hastalıklara karşı güçlü oluruz.
GUSUL ABDESTİ:
--Burun ve boğaz yıkandığı için hormon salgılayan hipofiz salgı bezinin damarları üzerinde masaj etkisi yapar,böylece bedenin gençliği ve dinçliğini sağlar.
--Cilt bakımı güzellik açısından çok faydalıdır.
SABAH NAMAZI:
--İnsana enerji gençlik ve zindelik verir.
--Sabah namazı vakti esen rüzgar ozon gazı ihtiva eder.Bu gaz vücut üzerinde sayılamayacak kadar faydalar sağlamaktadır:
*insana kuvvet verir,
*enerji verir,
*zihni ve bedeni faaliyetleri arttırır.
--İŞİN EN İLGİNÇ YANI İSE;bu gaz sadece şafak vaktinde ortaya çıkmakta,güneş doğmaya başlayınca ortadan kaybolmaktadır.
--İnsanların stres atmak için yaptıkları yoga,zihin ve meditasyon,namazla mükemmel bir şekilde yapılmakta
ZEKAT:
--Rusya gibi kominist ve sosyalist idarelerin yapmaya çalışıpta yapamadığı sosyal adaleti, "Komşusu açken tok yatan bizden değildir" hadis-i şerifinin ışığıyla sağlayıp zenginleri fakirlerin yardımına sevk etmiştir.
Cenab-ı hak bize anlatamayacağımız mükemmellikte bir hayat vermiştir.Devamlı nimetlerle o hayatı beslemektedir.Öyleyse bizimde ona sık sık teşekkür etmemiz gerekir.Şu kainat sarayını seyrettiğimiz gözlerimize fiyat biçilebilir mi?Devamlı teneffüs ettiğimiz havayı parayla satın alsak buna gücümüz yeter mi?Öyleyse bu nimetlere teşekkür etmek için ibadet etmemiz gerekmez mi?
Yani biz ibadete muhtacız.Allahın ibadet etmemizi istemeside bizim içindir.Mademki dünya fani,ebedi hayat burada kazanılacak,madem ki ecelin elinden kaçıp kurtulma çaresi yok,ölüm celladı başımızı kesmek için her an gelebilir.Kabirde bütün dehşetiyle ağzını açmış bizleri bekliyor.
Öyleyse en bahtiyar insan fani dünyanın geçici zevklerine aldanmayıp yaratılış gayesini idrak edendir.Kendini yaratanı,kulluk ve ibadetle tanıyandır.Zira şu kainata hikmet nazarıyla baktığımızda hiçbirşeyi nizamsız ve gayesiz göremeyiz.Öyleyse biz nasıl nizamsız ve gayesiz kalabiliriz?Cenab-ı hakka ibadet etmeden nasıl yaşayabiliriz