Dünyaperestlik nedir?
Dünyayı çok sevmek dünyaperestliktir. Dünyada yaşadığımıza göre her insan az ya da çok dünyayı sever.
Allah dünyayı ve içindekileri insan için yaratmıştır. İnsan aradığı her şeyi dünyada bulur bu sebeple dünyayı sever.
Dünyanın çeşitli yüzleri vardır. Birincisi dünya ahiretin tarlasıdır. İkincisi ise dünya fanidir. Her şey gelip geçicidir. Kıyametin kopacağı astronomi âlimleri tarafından bile kabul edilmektedir.
Üçüncüsü ise dünyanın günahlara bakan yüzüdür. Günahların bütünü dünyada işlenir.
Sahil evlerinde denize girenler de var evinde oturup kitap okuyup ibadet ederek vaktini değerlendirenler de. Her ikisi de sahilde bir evde oturuyor. Kısacası dünyanın helale bakan yönü de var harama bakan yönü de. Cennete de cehenneme de dünyadan gidilir.
Allah’ın bize verdiği akıl gönderdiği kitap Kur’an-ı Kerim Peygamberimiz ve sünnetleri dünyayı ve ahireti cennet etmek içindir.
Dünya için yani menfaat ve zevk için dinden uzaklaşan her insan dünyaperesttir.
Helal kazanç için çalışmak dünyaperestlik değildir. Haram yoldan kazanç sağlamak dünyaperestliktir.
Meyve suyu içmek dünyaperestlik değildir sarhoş eden bir içecek içmek dünyaperestliktir.
Kadının kocasına güzel görünmek için süslenmesi dünyaperestlik değildir kadının yabancı erkeklere güzel görünmeye çalışması dünyaperestliktir.
Bir şeyh müridine bahçesine bir elma ağacı dikmesini söylemiş. Mürit kendisine söyleneni yapmış. Fidan kısa zamanda büyümüş bol meyve vermiş. Müridi demiş ki: “Bu şeyhimin kerametidir.” Bir gün şeyh o bahçeye gelmiş. Elmanın dallarını kırıp kırıp yere atmış. Müridi bu manzarayı dehşetle seyretmiş şeyh müridine “Elmayı bahçeye dik dedim kalbine dik demedim.” diye cevap vermiş.
Şimdi madalyonun diğer tarafına bakalım. Mal için para için çok cinayetler işleniyor. İşte birinde dünya sevgisi kalbinin içindedir. Öbüründe dünya cebindeki mendil gibidir çıkarıp atar.
Mevlânâ diyor ki: “Dünya denizdir. Sen de denizde gemisin. Suyu içine alma batarsın.”
Bunları düşündüğümüzde dünyayı mı ahiretimi mi sevdiğimiz anlaşılır.