İlim Dünyamıza Hoşgeldiniz.. ßiร๓illคђiггคђ๓คภiггคђi๓ ..νυѕℓαтıм özℓємiм∂iя..
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

İlim Dünyamıza Hoşgeldiniz.. ßiร๓illคђiггคђ๓คภiггคђi๓ ..νυѕℓαтıм özℓємiм∂iя..

KaRdEsLiGiN DaIm oLdUgU, sEvGiLeRiN BiRlEsTiĞi, DoStLuKlArIn bItMeDiGi AiLe fOrUmUmUzDa iYi vAkIt gEçIrMeNiZ UmUdUyLa eFeNdIm eDePlE GeLeN HüRmEtLe gIdEr.
 
AnasayfaKapıLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Enbiya-evliya (nebiler-veliler) Ve Vahhabilik 2

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
HaK_YoLcUsU
Yeni Üye
Yeni Üye
HaK_YoLcUsU


Mesaj Sayısı : 136
Kayıt tarihi : 02/05/09

Enbiya-evliya (nebiler-veliler) Ve Vahhabilik 2 Empty
MesajKonu: Enbiya-evliya (nebiler-veliler) Ve Vahhabilik 2   Enbiya-evliya (nebiler-veliler) Ve Vahhabilik 2 Icon_minitimePtsi Mayıs 25, 2009 11:44 am

Dip Not: “Göklerdeki ve yerlerdeki askerler Allah’ındır”(Fetih 47) Bunların hepsi Allah’ın kuludur. Allah kullarını kulları ile korur ve Allah kullarına kulları ile yardım eder. Yani Allah “Müsebbibül Esbab” dır. Yani sebeplerin sebebidir. İlk sebep ilk neden Allah’tır. Allah sebepler yaratmıştır. Sebepler inkâr edilemez. Allah alemleri ve insanı sebeplerle yönetir. Yani esbab inkâr edilemez. Sebeplere uymak Kur’an’ın emridir. Sebeplere uymayan ve onlardan yararlanmayan helâk olur. Allah’ın yardımı; kulları ile kullarına yardımıdır. Bu bir gerçektir. Pratik hayatta da apaçık görülmektedir. İlahi hiyerarşiye uymak lazımdır. Uymayan helâk olur. Bir kadın çocuğunu doğurup çocuğunu terk edip “O’nu Allah korusun O’na Allah yardım etsin” derse böyle bir şey sapkınlık olur.
Enbiya-evliya alim muallim kişilerdir. Alim olmadan ilim öğrenilemez. Allah ilmini bizzat Peygamberlere öğretir. Peygamberler de insanlara öğretir. Alim bir araçtır inkar edilemez. Alimsiz ilim olmaz. Allah’ın enbiya ve evliyasına (dostlarına) selam olsun.
HAMD ALLAHINDIR. “Allah’ın ıstıfa (seçtiği) seçkin kullarına selam olsun.”(Neml 59)
Enbiya ve evliyadan himmet istemek onların duasını istemektir. Dua istemek ise caizdir. Veli kelimesinin çoğulu evliyadır. Kur’an’a göre “Müminlerin başta velisi-dostu Allah’tır. Sonra Hz.Muhammed(S.A.V) sonra da müttaki müminlerdir.” (Maide 55) Ayrıca “Melekler de müminlerin velileridir.”( Fussilet 31)
Müşrikler ise oyma putları senemleri veli-dost edinmişlerdir. Müşrikler sanemleri oyma put(uyduruk ilahlar) ilah edinirler.
O uyduruk ilahlardan yardım beklerler. Ve o uyduruk ilahları veli-dost edinirler. Bu koyu bir cehalettir. Müminler Allah’ı ve Allah’ın velileri olan enbiyalarını-dostlarını veli-dost edinirler. Onlardan dualarını ve himmetlerini isterler. Bu anlamda onlardan yardım istemiş olurlar. Yani enbiya ve evliyadan müttaki müminlerden dua-yardım istemek onların duasını istemek anlamınadır. Onların duası müstecaptır. Veli sözcüğünün Arapça anlamı dosttur. Çoğulu vardır. Çoğulu evliyadır (dostlardır) “Sizin veliniz dostunuz Allah’tır ve Allah’ın Resulü Muhammed’dir ve namaz kılan zekat veren müminlerdir (müttaki müminlerdir) onlar Hak’kın önünde eğilenlerdir”. (Maide 55)
Bu ayette açıkça “Allah velidir Hz.Muhammed de velidir ve müttaki müminler de velilerdir” buyurulmaktadır. Ayeti inkar etsek küfürdür. Ayrıca müşrikler “Biz bu putları veli edindik” demiyorlar mabud edindik ki Allah’a yaklaşalım” diyorlar. Müminler Allah’tan başkasını mabud ilah edinmez. Hiçbir mümin evliya ve enbiyaya “Bunlar ilahtır bunlar mabuddur” demez. Bütün Müslümanlar “LAİLAHEİLLALLAH” deyip Allah’ı bir bilirler. Allah’ı bir bilmeyen tek bir Müslüman yoktur. Muğalata (demogoji) yapıp Müslümanlara iftira edilmemeli sataşılmamalıdır.
Müminler Evliyaları Allah’ın dostu bilip Allah’ın sevgili kulu bilip bundan ötürü onlara sevgi ve saygı göstermekte onlardan dua istemektedirler. Dua istemek de yardım istemektir. Allah Sure-i Muhammed de Peygamberimize hitaben
“Bil ki Allah birdir. Sen kendin için de müminler için de(mümin erkekler ve mümin kadınlar) Allah’tan mağfiret iste” (Muhammed 19) buyurmaktadır. Bu ayette Peygamber Efendimize müminlerin mağfiretini af olmalarını istemek hususunda Peygamberimizi aracı kılmıştır. Müminlerin birbirlerine duası dua etmesi haktır.

İyyake sözcüğündeki “KE” “SEN” zamiridir. “KE” zamirinin başına “İYYA” konularak seni-senin anlamını alır. “İYYA” nın tek başına anlamı yoktur. Fatiha suresindeki “İYYAKENESTAİNU-SENİ İNAYETÇİ EDİNDİK YA DA SENİN İNAYETİNİ İSTERİZ” anlamınadır. Allah doğrudan yardımcı anlamını ifade eden Nesir(Yardım Eden) ismini kullanır. Müstean-Mümin-İstiane inayeti ifade eden Müstean ismini kullanmıştır. Tabii ki inayet geniş anlamlıdır. Yardım anlamını da kapsar. Ama daha başka anlamlar da taşır. Ve inayet geniş anlamlı olduğu için Allah’a mahsustur. Kur’an’da “NASİRİN- yardım edenler” geçer. Ama inayet ve istiane edenler geçmez bu bir.

Ayrıca İyyake-sana-seni zamirinin başından “İnnema ennema(ancak yalnız edatları olmadığı gibi) An-min (den dan) edatları da yoktur. Seni-senin anlamına olan ayetini ancak ve yalnız senden yardım isteriz tercümesi yanlıştır. Allah’ın kelimesinin başına ancak- yalnız den-dan edatları mealciler tarafından eklenmektedir. Ve Allah’ın Kelamını değiştirmektedirler. Doğrusu ancak senden-yalnız senden yardım isteriz değildir. Doğrusu şudur: “Senin inayetini isteriz” dir. Bakın başında ne ancak ve yalnız anlamına gelen “İnnema-ennema” edatı ve ne de “Den-dan” anlamına gelen An-Min edatları vardır. Bunlar ayete beşer tarafından ilave edilmekte Allah’ın ayeti tahrif edilmektedir. Bu da iki.

Namaz ibadettir. Huzuru İlahide ayakta edeple durulup doğrudan Allah’a niyaz münacat edilmektedir ki; ibadetin içinde Huzuru İlahide tabii ki doğrudan Allah’tan inayet yardım istenir. PADİŞAHLARIN PADİŞAHI ALLAH’IN HUZURUNDA. Ve ibadetin içinde O’ndan başkasından yardım istemek zaten imkansızdır. Huzuru İlahi de O’ndan başkasından yardım istemek mümkün değildir. ZİRA ALLAH'IN HUZURUNDA İKEN ONDAN BAŞKASI ZATEN YOKTUR. Ama namazın dışında sailin isteyenler vardır. Nasirin yardım eden vardır. Sosyal yardımlaşma caizdir. Ve Allah yardımlaşmayı emir ve teşvik etmiştir. “Huve Mevlaküm ve huve hayrin nasirin –Allah sizin(müminlerin) efendisidir ve O yardım edenlerin hayırlısıdır.” (Enfal 40)Tabii ki her işte her konuda Allah en hayırlı olandır. Ayrıca yukarıdaki Ayette Allah yardımcıları olduğunu da beyan buyurmaktadır.

Ayrıca Kur’an’da şu ayetler de vardır:
“İstekte bulunanları isteyenleri boş çevirmeyin.” (Mearic 25)
“İçinizden mal sahipleri ile fazilet sahipleri olmayanlara-yoksullara versinler.”(Nur 22)

Dünya malı zaten malüm somuttur. Fazilet ise Allah’ın “fazıl” isminden gelmektedir. Soyut bir gerçektir. Allah bazı kullarına kendi faziletinden vermiş olduğunu bu ayetle belirtmektedir. Fazilet maddi bir sıfat olmayıp manevi bir sıfat-niteliktir. İşte bu fazilet sahiplerinden feyiz istenebilir. Fazilet sahipleri de yoksul olanlara verir ve bu fazilet ve feyzin olmayanlara verilmesini yukarıdaki ayetle Allah istemektedir. Fazilet sahipleri sabikundur-ileri geçenler-ileri geçenler-mukarrebunlardır.-Allah’a yakın olanlardır(Evliyalar-Allah’ın dostları)

“İleri geçenler ileri geçenler-onlar mukarrebunlardır. Allah’a yakın olanlardır.”(Vakıa 11)
“Muttakiler cennetlerde “müttakiler” muhakkak cennetlerde nehirlerde doğruluk otağında ve muktedir meliklerinin Allah’ın indindedirler(katında yanındadırlar)”(Rahman 54 55)

Ayrıca Allah Medineli Müslümanlar için Ensar (yardımcılar) buyurmaktadır.(Haşr 9)

Demek ki başta Allah ve Resulü ve Allah’ın insanlara yardım eden kulları da vardır. Hani Allah’tan başka yardımcı yok idi ve Allah’tan başkasından yardım istenmezdi. Bu yazdıklarımız hep Kur’an ile sabittir. Ayrıca bu yardımlaşma konusunda bir çok Hadisi Şerifler vardır. Sizleri yormamak için ayetlerle yetiniyoruz. Tabii ki en başta yardım Allah’tandır. En hayırlı yardımcı Allah’tır. Her işte her konuda en hayırlısı Allah’tır. Sevgi ve saygılarımla müminlerin birbirine maddi manevi yardım etmelerini diliyorum. Zaten bu müminlerin de görevidir. Bilvesile hepinizin gözlerinden öperim.


* * *

“Allah’ın izni olmadıkça bir kimsenin iman etmeyeceğini anlamazsanız üzerinize ricis (kir pislik) yağar.” (Yunus 100) Bu ayetin muhatapları müminlerdir.Bu ayet kesin olarak imanın Allah’ın bir hidayeti ve rahmeti olduğunu kimsenin Allah’tan istemedikçe iman edemeyeceğinin kesin delilidir. Bu ayet müminler tarafından başkalarının imana zorlamaları üzerine yani illa ki “iman etmeyenler de iman etsin” diye zorlamaları üzerine Allahuteala müminlerin bu çabadan vazgeçmesini istemiştir.
İman vehbidir. Kesbi değildir. Yani iman Allah vergisidir. İnsanın kendi kazancı değildir. “Allah dilediğine hidayet eder” Öyleyse iman sırdır ve mucizedir. Peygamberlerin Allah’ın sevdiği kullarının yüzündeki Nuranilik fazilet ve sevimlilik imanın dışa vuruşudur dışa yansımasıdır. İmanı anlamak isteyen yüzü nurlu olan müminlerin simasına baksınlar. İman müminlerin nurani ve sevimli yüzlerinde görünür. Kalptedir ama gerçek müminlerin yüzüne yansır.Allah gerçeği arayanlara hidayet buyurur ve gerçek müminleri korur İnşallah.




KÂZİM YARDIMCI (ADIYAMANLI)
14.6.2007

Not: Bu yazı 15.06.2007 tarihinde “Adıyaman’da OLAY” gazetesinde yayınlanmıştır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Enbiya-evliya (nebiler-veliler) Ve Vahhabilik 2
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
İlim Dünyamıza Hoşgeldiniz.. ßiร๓illคђiггคђ๓คภiггคђi๓ ..νυѕℓαтıм özℓємiм∂iя.. :: ♥✿•*¨`*•✿♥ ♥✿•*¨`*•✿♥...::::iSLAM::::....♥✿•*¨`*•✿♥ ♥✿•*¨`*•✿♥. :: ƒıкıн-αкαi∂-кєℓαм-
Buraya geçin: