Dua, Allah’ın Emri midir?
İnsan, karanlık gecelerde, aydınlık gündüzlerde, yazda-kışta, dağda-ovada, köyde-şehirde, her nerede ve ne zaman olursa olsun daima kendisiyle beraber olan âlemlerin Rabbi’ne muhtaçtır. Bundan dolayı mü’min, yalvarılacak ve kendisine sığınılacak olarak yalnız Allah’ı bilir, O’nu tanır ve O’ndan başkasına boyun eğmeyi O’na vefasızlık sayar. O bilir ki,
-“Rabbinize için için yalvararak, başka nazarlardan uzak, gizlice dua edin. Gerçekten O, haddi aşanları hiç sevmez. Düzeltilmiş olan ülkeyi ifsat etmeyin, karıştırıp bozmayın. Hem endişe, hem de ümit ile O’na yalvarın. Muhakkak ki Allah’ın rahmeti iyi kimselere yakındır.” (A’raf, 7/55-56),
-“En güzel isimler Allah’ındır. O halde O’na onlarla (o güzel isimlerle) dua edin” (A’raf, 7/180),
-“Kâfirlerin hoşuna gitmese de siz, dini yalnız Allah’a halis kılarak O’na yalvarın.” (Mü’min, 40/14),
-“.. Bana dua edin, size icabet edeyim (duanıza cevap vereyim).” (Mü’min, 40/60) buyurarak kendisine dua edilmesini emreden Allah (c.c), kapısına gelip kulluğunu ilan eden ve kendisine el açıp yalvaranları huzurundan boş çevirmeyecektir.