İlim Dünyamıza Hoşgeldiniz.. ßiร๓illคђiггคђ๓คภiггคђi๓ ..νυѕℓαтıм özℓємiм∂iя.. KaRdEsLiGiN DaIm oLdUgU, sEvGiLeRiN BiRlEsTiĞi, DoStLuKlArIn bItMeDiGi AiLe fOrUmUmUzDa iYi vAkIt gEçIrMeNiZ UmUdUyLa eFeNdIm eDePlE GeLeN HüRmEtLe gIdEr. |
| | İnsan olmak, bu kadar mı zorlaştı?.. | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
vuslatım özlemimdir Yönetici
Mesaj Sayısı : 916 Kayıt tarihi : 02/04/09 Yaş : 47 Nerden : SİVAS
| Konu: İnsan olmak, bu kadar mı zorlaştı?.. Paz Mayıs 10, 2009 12:33 pm | |
| Varmaz oldu, vermeye hiç elimiz, Dönmez oldu, bir özüre dilimiz, Teşekküre çoktan bitti pilimiz; En küçük damlada, sabrımız taştı, İnsan olmak, bu kadar mı zorlaştı?..
Bilgisizlik, ne vehimler üretti; Önyargılar, vicdanları kör etti. Dürüst olmak.. Affedilmez cür’etti, Öfkemizden, yüreğimiz korlaştı, İnsan olmak, bu kadar mı zorlaştı?..
Çağdaşlığı, maske yaptık yüzlere; Bu çifte yüz, yakışmadı bizlere, Merhametten, haktan yana sözlere, Hoşgörümüz, neden böyle darlaştı? İnsan olmak, bu kadar mı zorlaştı?..
Bir tarafta, ilme şaşı bakanlar, Bir tarafta at gözlüğü takanlar, İrfan desen, bu lisandan kim anlar? Gerçek âlim, gözümüzde horlaştı, İnsan olmak, bu kadar mı zorlaştı?..
Helâl kazanç, nefsimize az geldi, Bankerlere tavuk verdik, kaz geldi, O gözyaşı sağnakları, vız geldi; Saçlarımız, değirmende kırlaştı, İnsan olmak bu kadar mı zorlaştı?..
Yedik içtik, haram helâl bir tuttuk, Dişe göre ne bulursak hep yuttuk, Mahşer, Mîzan, Kur’ân, vicdan unuttuk; Yollarımız, hep zulümde birleşti, İnsan olmak, bu kadar mı zorlaştı?
Paspas oldu; sevgi, saygı, paraya, Ahlâk döndü, kanayan bir yaraya, Ailede, şeytan girdi araya; Karı, koca, kardeş, bacı hırlaştı, İnsan olmak, bu kadar mı zorlaştı?..
Evde pişen, bizi tatmin etmedi, Beş yıldızlı sofra kurduk yetmedi, Şişelerle yarışımız bitmedi; Kalp gözümüz, şehvetlerle körleşti; İnsan olmak, bu kadar mı zorlaştı?..
Kendimizi, masaya hiç sermedik, Başkasına hiç söz hakkı vermedik, Sövdük, dövdük..Bunda vahşet görmedik Mazlum yüzler, yumruklarla morlaştı, İnsan olmak, bu kadar mı zorlaştı?..
Bayramlarda, beş dakika mezarlık, Bir senede, iki namaz… Nazarlık, Ettik hâşâ Allah ile pazarlık; Bir gaflet ki; içimize yerleşti, İnsan olmak, bu kadar mı zorlaştı?..
Oysa bizler, ihsan için varolduk; Meleklerin secdettiği bir kulduk. Bu şerefi taşımaktan yorulduk. Edep, hayâ, akıl, fikir yozlaştı, İnsan olmak, bu kadar mı zorlaştı?..
Dîn.. İslâm dinidir, Allah indinde, İlim, irfan, sevgi, barış bu dinde, İnsanlık, ne buldu, nefrette kinde ? Sağduyumuz, hedefinden çok şaştı; İnsan olmak, bu kadar mı zorlaştı?..
Ey Mübarek akl-ı selîm , nerdesin? Sen, ateşle aramızda perdesin, Hasreti var, gör ki sana herkesin; Cür’etimiz, haddimizi çok aştı; İnsan olmak, ne kadar da zorlaştı…
En son Zeynep-Aylin 58 tarafından Perş. Mayıs 21, 2009 10:56 am tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi | |
| | | yasmin_58 Prenses
Mesaj Sayısı : 115 Kayıt tarihi : 03/05/09 Nerden : SİVAS
| Konu: Geri: İnsan olmak, bu kadar mı zorlaştı?.. Salı Mayıs 12, 2009 9:33 am | |
|
Mahşer, Mîzan, Kur’ân, vicdan unuttuk;
Oysa bizler, ihsan için varolduk; Meleklerin secdettiği bir kulduk. Bu şerefi taşımaktan yorulduk. Edep, hayâ, akıl, fikir yozlaştı, İnsan olmak, bu kadar mı zorlaştı?..
bu şerefi taşımaktan yorulduk belkide yüzümüz yok nedendir o zaman bu gaflet içinde ortalarda doşlaşmamız yanlışlarımızı herdefasında kapatmaya çalışmamız neyimize güveniyoruz herşey önümüzdeki nimete onu verene saygısızlıkla başlamadı mı önce yetinmeyi bilmedik sonra başkasınıkilere göz diktik bizden kötüleri görüp şükrümüzü eda etmedik soframıza almayı çok gördük hesap gününde herşey hasas teraziye binince nasıl hesap veririz hiç düşünmüyoruz yarına kavuşacaımızı bilmeden yarının azığını hazırlamaya çalışıyoruz
rabbım bizleri ıslah etsin İnsan olmak, bu kadar mı zorlaştı?.. onunda ötesinde aslında bu sorun” kulluğumuz” ----------------------------------------- selametle çok güzel bir şiir di Rahman razı olsun
| |
| | | vuslatım özlemimdir Yönetici
Mesaj Sayısı : 916 Kayıt tarihi : 02/04/09 Yaş : 47 Nerden : SİVAS
| Konu: İnsan Olduğumuzu Unuttuk!! Perş. Mayıs 21, 2009 11:03 am | |
| Böyle Bir Dostunuz Oldu mu?
Daima düşünceli idi.
Susması konuşmasından uzun sürerdi; lüzumsuz yere
konuşmaz konuştuğunda ne fazla, ne de eksik söz
kullanırdı.
Dünya isleri için kızmazdı. Kendi şahsi için asla
öfkelenmez ve öç almazdı.
Kötü söz söylemezdi.
Affediciliği tabii idi. İntikam almazdı. Düşmanlarını
sadece affetmekle kalmaz, onlara şeref ve değer de
verirdi.
Kendisini üç şeyden alıkoymuştu; Kimseyle çekişmezdi,
çok konuşmazdı, faydasız bos şeylerle uğraşmazdı.
Umanı, umutsuzluğa düşürmezdi; hoşlanmadığı bir şey
hakkında susardı.
Hiç kimseyi ne yüzüne karsı, ne de arkasından kınamaz,
ayıplamazdı, kimsenin kusurunu araştırmazdı. Kimseye
hakkında hayırlı olmayan sözü söylemezdi.
Yanında en son konuşanı, ilk önce konuşan gibi
dikkatli dinlerdi.
Bir toplulukta bulunduğu zaman bir şeye gülerlerse O
da güler, bir şeye hayret ederlerse O da onlara uyarak
hayret ederdi.
Gerçeğe aykırı övmeyi kabul etmezdi.
Her zaman ağırbaşlıydı. Konuşurken çevresindekileri
adeta kuşatırdı.
Kelimeleri parıldayan inci dizileri gibi tatlı ve
berraktı. Yürürken beraberindekilerin gerisinde
yürürdü, ayaklarını yerden canlıca kaldırır, iki
yanına salınmaz, adımlarını geniş atar, yüksek bir
yerden iner gibi öne doğru eğilir vakar ve sükunetle
rahatça yürürdü.
Kapısına yardim için gelen kimseyi geri çevirmezdi.
Bir gün kendisinden yasça küçük bir dostunun
omuzlarından tutarak söyle demişti "Sen dünyada garip
bir kimse yahut bir yolcu gibi yasa!"
Her zaman hüzünlü ve mütebbessim bir haletle dururdu,
yüzünde daima ışıldayan bir parlaklık olurdu.
Adet üzere sarf edilen hiçbir kötü söz ağzına almadı.
Sıkıntılı hallerinde kabalaşmaz, bağırmazdı.
Fakirlerle birlikte yerdi, öyle ki onlardan ayırt
edilmezdi.
Önüne ne konulursa yerdi. Sade kıyafetler giyer,
gösterişten hoşlanmazdı.
Konuşurken yüzünü başka tarafa çevirmez, bulunduğu
mecliste ayrıcalıklı bir yere oturmazdı.
Sabahları evinden çıkarken söyle söylerdi: "İlahi
doğru yoldan sapmaktan ve saptırılmaktan, kanmaktan ve
kandırılmaktan, haksizlik etmekten ve haksızlığa maruz
kalmaktan, saygısızlık etmekten ve saygısızlığa
uğramaktan sana sığınırım."
Sıradan değildi; Sıradan insanlar gibi yasadı.
İSTE O, PEYGAMBER EFENDİMİZ
SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM İDİ.
| |
| | | vuslatım özlemimdir Yönetici
Mesaj Sayısı : 916 Kayıt tarihi : 02/04/09 Yaş : 47 Nerden : SİVAS
| Konu: Unuttuk! Perş. Mayıs 21, 2009 11:08 am | |
| Ne çabuk unuttuk, ne çok unuttuk... Dünya kalınası değildi, yeryüzünde karar kılamazdık ki. Geldik ve nihayet dönecek değil miydik? Şimdi hatırladığımız bu.. Ve hiç unutmayacağımız...
Ne çok unuttuk, ne çabuk unuttuk Bizden önce gelenleri ve bizden önce gidenleri Güzel atlara binip giden güzel insanları Sırf ölümünü güzel eylemek için yaşayanları Ölümünü 'düğün gecesi' gören güzel bakışlıları
Ne çok uyuduk göklerden habersiz. Ne çok unuttuk semaya yüz dönmeyi Ayağımızı yere sabit belledik Elimizdekileri sahiplendik Değil elimizdekilerin, elimizin bile elimizde olmadığını hatırlamak zamanı şimdi. Çok hatırlamak ve çabuk hatırlamak zamanı.
Unuttuk; dünya bir gölgelikti oysa Yolcu olduğumuzu unuttuk, yolumuzun buradan geçtiğini sadece Sadece uğradığımızı şu dünyaya Yükümüzü yeğni tutmayı bilemedik. Biriktirdik, çoğalttık, artırdık ve saydık Geriye ne kaldı? Şimdi hatırladık Sermayemiz yokluktu, servetimiz acizlikti Şimdi hesapladık.
Unuttuk, Yüzümüzde Rahmanın nakşı vardı Gözümüzde Cemalin bakışı vardı Gönlümüzde Bekanın aşkı vardı Şimdi, yüzümüz yerde kaldı Gözümüz yaşta kaldı Gönlümüz darda kaldı Hatırladık ve anladık ki, Bu dünyanın ötesi vardı
Gelin, burada kalmayalım. Yüzümüzü Rahmanın vechine döndürelim, Gözümüzü Gufranın tecellisine çevirelim, Gönlümüze 'neylerse güzel eyleyen' Mevlamızın tesellisini devşirelim.
Hatırlayalım, hatırlayalım ki, 'Hatırlamaya değer bir şey bile değil'ken Yüze geldik, varlığa vardık, dile geldik, ışığa vardık Kimsenin bizi bilmediği, kendimizi de bilmediğimiz Derin bir unutuştan alındık Hatırlandık, hatırı sayılır olduk.
Fakat ne çok unuttuk ve ne çabuk unuttuk Unutuşun çocuğu olduğumuzu Varlığın uçarı kuşu olduğumuzu Kanatlarımız olduğunu, yerde kalanlardan ve arza bağlananlardan uzakta Kaderimiz olduğunu Gelip gitmenin, konup göçmenin, Ondan gelip Ona gitmenin Ne güzel olduğunu
Hatırlayalım hatırlayalım ki Unutuştan alınmış ve çokça unutmuştuk Unutmayalım ki Hep hatırlandık, hep hatıra kaldık İşte o zaman enkaz altından çıkarabiliriz ruhumuzu Ve o zaman yüreğimizdeki yangın yeri İbrahimvari bir gülşene döner Ve biliriz ki, Mazlumlar mahzun olmazlar Masumlara hüzün erişmez asla Ve korku yoktur şehidlere...
Senai DEMİRCİ
En son Zeynep-Aylin 58 tarafından Çarş. Ağus. 05, 2009 12:43 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | vuslatım özlemimdir Yönetici
Mesaj Sayısı : 916 Kayıt tarihi : 02/04/09 Yaş : 47 Nerden : SİVAS
| Konu: Unuttuk mu? Yoksa Perş. Mayıs 21, 2009 11:38 am | |
| Bize ne oldu böyle, unuttuk mu seni yoksa,
getirdiğin kitabı ve nasıl yaşadığını ?
"Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız" dediğini ?
Bir hayli uzağız iyiliği güzellikle savuşturmanın erdeminden.
Aramızda sonu gelmeyen derin ayrılıklar, öfke, kibir ve hased...
Oysa yolculuk esnasında bir ağacın gölgesinde dinlenen garip bir yolcu gibi olmalıydık dünyada,
nefislerimize gem vurmalı, birbirimizin elini tutmalıydık.
Bize ne oldu böyle, ihtiraslarımızın kurbanı olduk,
asırlardır yaşanan kardeş kavgaları ve ateş çukurunun kıyısında sürdürülen hayatlar...
Tamiri mümkün mü hatalarımızın ?
Sonu gelmeyen tartışmalarımızın ortasında karardı dünya.
Bizi beklemekten yoruldu artık insanlık.
Hani bizler şahitleriydik hakikatin, hani yalnızca kardeşler olacaktık.
Elimizde ne varsa beraber paylaşacaktık.
Birbirine kenetlenmiş saflar halinde savaşacaktık rıza-i ilahi için.
Dünyanın diğer ucunda bir başka Müslüman'ın ayağına diken batsa acısını duyacaktık.
Bize ne oldu böyle, nasıl tükettik sermayemizi,
nasıl harcadık ilahi değerleri bir bir ?
Oysa, oysa sözü duyup en güzeline uymalı, aramızda Allah'ı ve seni hakem kılmalıydık.
Helalleşmeli ve kaynaşmalıydık.
Yağmurlu akşamlarda, senin yağmurun altında gömleğini çıkarıp ona doğru tutarak "Senin Allah'la olan ahdin benimkinden daha eski" dediğini duyarcasına, Yaradana karşı ahdimizi hatırlamalıydık.
Bize ne oldu böyle, ne zaman sonu gelecek acılarımızın,
ne zaman farkına varacağız hep birbirimizden olduğumuzun ?
Yoksa, yoksa çok mu uzak bize iman,
yoksa teslimiyetten nasibimizi almadık mı daha ?
Nasıl bir yara bu, nasıl bir sancı,
nefisler heva denizinde baş tacı.
Oysa sen güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderilmiş son elçisiydin Allah'ın
ve biz nasibimizi almalıydık senin örnekliğinden.
Bağışlaycı, affedici ve hilm sahibi olmalıydık.
Bize ne oldu böyle, sağır oldu sesini duymamakta direnen kulaklar.
Perde indi gözlere, hakikatten uzak oynuyor şimdi dudaklar.
Ya yarın, ya yarın telafisi var mı bu tefrikaların,
yoksa kıyamet günü yürütülecek
ve renkli yün topakları haline gelecek olan dağların
feryatları mı duyulacak bizler için ?
Artık sana hicret vaktidir,
yarın çok geç olmadan sana sarılmanın...
S.A.V. | |
| | | dreamliner47 Süper Mod
Mesaj Sayısı : 101 Kayıt tarihi : 04/04/09 Yaş : 34 Nerden : İSATANBUL
| Konu: Geri: İnsan olmak, bu kadar mı zorlaştı?.. Salı Ağus. 04, 2009 10:41 am | |
| ELİNE SAĞLI ABLAM PAYLAŞIMLARIN COK GÜZEL ALLAH RAZI OLSUN | |
| | | vuslatım özlemimdir Yönetici
Mesaj Sayısı : 916 Kayıt tarihi : 02/04/09 Yaş : 47 Nerden : SİVAS
| Konu: Geri: İnsan olmak, bu kadar mı zorlaştı?.. Çarş. Ağus. 05, 2009 12:45 pm | |
| AMİN SAĞOL KARDEŞİM RABBİM CÜMLE DİN KARDEŞİMDEN DE RAZI OLSUN İNŞ SLM VE DUA İLE SELAMETLE KAL | |
| | | | İnsan olmak, bu kadar mı zorlaştı?.. | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|