İlim Dünyamıza Hoşgeldiniz.. ßiร๓illคђiггคђ๓คภiггคђi๓ ..νυѕℓαтıм özℓємiм∂iя..
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

İlim Dünyamıza Hoşgeldiniz.. ßiร๓illคђiггคђ๓คภiггคђi๓ ..νυѕℓαтıм özℓємiм∂iя..

KaRdEsLiGiN DaIm oLdUgU, sEvGiLeRiN BiRlEsTiĞi, DoStLuKlArIn bItMeDiGi AiLe fOrUmUmUzDa iYi vAkIt gEçIrMeNiZ UmUdUyLa eFeNdIm eDePlE GeLeN HüRmEtLe gIdEr.
 
AnasayfaKapıLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Vasiyet EBU HANİFE

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
islaminesilerkam
Yönetici
Yönetici
islaminesilerkam


Mesaj Sayısı : 101
Kayıt tarihi : 31/03/09
Nerden : aydın

Vasiyet EBU HANİFE Empty
MesajKonu: Vasiyet EBU HANİFE   Vasiyet EBU HANİFE Icon_minitimePerş. Nis. 02, 2009 7:23 pm

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla

İman; lisan ile ikrar, kalb ile tasdiktir. Sadece ikrar iman olmaz. Çünkü sadece ikrar iman olsaydı, bütün münafıkların mü’min olmaları gerekirdi. Keza sadece tasdik de iman olmaz. Eğer sadece tasdik iman olsaydı, bütün kitap ehlinin mü’min olması gerekirdi. Halbuki Allah; "Allah şahitlik eder ki, münafıklar yalancıdırlar."(1) ve "Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler Peygamberi oğullarını tanır gibi tanırlar."(2) buyurmaktadır.

İman artmaz ve eksilmez. Çünkü, imanın artması ancak küfrün azalmasıyla; eksilmesi de küfrün artmasıyla tasavvur olunabilir. Bir şahsın aynı durumda mü’min ve kafir olması nasıl mümkün olur? Mü’min gerçekten iman eden, kafir de gerçekten inkar eden kimsedir. İmanda şüphe olmaz. Zira Yüce Allah "Onlar gerçekten müminlerdir"(3) ve "Onlar gerçekten kafirlerdir."(4) buyurmaktadır.

Hz. Muhammed’in ümmetinden asi olan kimselerin hepsi gerçekten mü’min olup, kafir değillerdir.

Amel imandan ayrı, iman da amelden ayrı şeylerdir. Mü’minin bir çok zaman bazı amellerden muaf tutulması bunun delilidir. Bu muaflık halinde mü’minden imanın gittiği söylenemez. Adet gören bir kadın, namazdan muaftır. Fakat, ondan imanın kaldırıldığını, yahut imanın terkedilmesinin emredildiğini söylemek caiz değildir. Şari' o kimseye "Orucu terket, sonra da kaza et," demiştir. Fakat "İmanı bırak, sonra kaza et," denilmesi caiz değildir. Fakirin zekat vermesi gerekmez, demek caizdir. Fakat fakirin iman etmesi gerekmez demek caiz değildir.

Hayrın ve şerrin takdiri Allah’tandır. Eğer bir kimse hayır ve şerrin takdirinin Allah’tan başkasından olduğunu söylerse, o kimse Allah’ı inkar ve tevhid inancını iptal etmiş olur.

Ameller; fariza, fazilet ve masiyet olmak üzere üç kısma ayrılır. Farizalar, Allah’ın emri, dilemesi, muhabbeti, rızası, kazası, kudreti, ilmi, muvaffak kılması, yaratması ve Levh-i Mahfuz’da yazması iledir. Fazilet (farz olmayan ameller) Allah’ın emri neticesi olan amel değildir. Eğer öyle olsaydı, fariza olurdu. Fakat fazilet olan ameller Allah’ın dilemesi, muhabbeti, rızası, kaderi, kazası, hükmü, ilmi,muvaffak kılması, yaratması ve Levh-i Mahfuz’da yazması neticesidir. Ma’siyet olan amel Allah’ın emri neticesi değildir, fakat Allah’ın muhabbeti, rızası ve muvaffak kılması olmaksızın; dilemesi, kazası, takdiri, hızlanı (yardıma ihtiyaç duyulduğu anda yardımı kesmek), ilmi ve Levh-i Mahfuz’da yazması iledir.

Allah’ın ihtiyacı olmaksızın Arş üzerine istiva ve istikran vardır. Muhtac olmaksızın arşı ve başkalarını muhafaza eder. Eğer Allah’ın ihtiyacı olsaydı, mahluklar gibi alemi icad ve tedbire kadir olamazdı. Oturmak ve karar kılmaya muhtaç olsaydı, Arş’ın yaratılmasından önce Allah’ın nerede olduğu sorusu ortaya çıkardı. Yüce Allah bundan münezzehtir.

Kur’an, Allah-u Taala’nın mahluk olmayan kelamı, vahyi, tenzili, ilahi zatının aynı olmayan, zatından da ayrı düşünülemeyen kelam sıfatıdır. O, mushaflarda yazılı dille okunur, kalplerde yer tutmaksızın muhafaza edilir. Mürekkep, kağıt ve yazıların hepsi mahluktur. Zira bunlar kulların fiilleri sonucudur. Fakat Allah’ın kelamı mahluk değildir. Yazılar, harfler, kelimeler, işaretler kulların anlama ihtiyacından dolayı manaya delalet eden şeylerdir. Allah’ın kelamı zatıyla kaim olup, manası bu delalet edici şeylerle anlaşılır. Allah’ın kelamının mahluk olduğunu söyleyen kimse kafir olur. Allah-u Taala daima kendisine ibadet edilendir. Kelamı ise kendisinden ayrılmaksızın okunan, yazılan ve hıfzolunandır.

Peygamberimiz Hz. Muhammed’den sonra bu ümmetin en faziletlisi Ebu Bekr es-Sıddik, sonra Ömer, sonra Osman, sonra da Ali’dir (Allah hepsinden razı olsun). "İlk önce iman edenler, herkesi geçenlerdir. Allah’a yakın olanlar onlardır. Onlar Naim cennetlerindedir." (5) ayeti bu hususu ifade eder. Önceliği olan herkes daha faziletlidir. Onları her mü’min ve müttaki sever, buğzedenler münafık ve kötü kimselerdir. Kullar amelleri, ikrarları ve marifetleri ile mahlukturlar. Fail mahluk olunca onun fiillerinin evleviyetle mahluk olması gerekir.

Allah-u Taala mahlükatı aciz ve zayıf oldukları halde güçleri olmaksızın yaratmıştır. Onların yaratıcı ve rızıklandırıcısı "Sizi yaratan, sonra besleyen, sonra sizi öldüren, sonra dirilten Allah’tır."(6) ayetine göre Allah-u Taala’dır. Helal kazanç ve helalinden mal biriktirmek helaldir. Haramdan mal biriktirmek ise haramdır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://islaminesilerkam.yetkin-forum.com
Misafir
Misafir




Vasiyet EBU HANİFE Empty
MesajKonu: cevap   Vasiyet EBU HANİFE Icon_minitimePtsi Nis. 06, 2009 6:05 pm

Bilgilerin için çok sağol abicim...Ellerine sağlık...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Vasiyet EBU HANİFE
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
İlim Dünyamıza Hoşgeldiniz.. ßiร๓illคђiггคђ๓คภiггคђi๓ ..νυѕℓαтıм özℓємiм∂iя.. :: ♥✿•*¨`*•✿♥ ♥✿•*¨`*•✿♥...::::iSLAM::::....♥✿•*¨`*•✿♥ ♥✿•*¨`*•✿♥. :: ƒıкıн-αкαi∂-кєℓαм-
Buraya geçin: