İlim Dünyamıza Hoşgeldiniz.. ßiร๓illคђiггคђ๓คภiггคђi๓ ..νυѕℓαтıм özℓємiм∂iя..
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

İlim Dünyamıza Hoşgeldiniz.. ßiร๓illคђiггคђ๓คภiггคђi๓ ..νυѕℓαтıм özℓємiм∂iя..

KaRdEsLiGiN DaIm oLdUgU, sEvGiLeRiN BiRlEsTiĞi, DoStLuKlArIn bItMeDiGi AiLe fOrUmUmUzDa iYi vAkIt gEçIrMeNiZ UmUdUyLa eFeNdIm eDePlE GeLeN HüRmEtLe gIdEr.
 
AnasayfaKapıLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 HAYAT ALİMİ

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
beyaz nur
Yeni Üye
Yeni Üye
beyaz nur


Mesaj Sayısı : 86
Kayıt tarihi : 02/05/09

HAYAT ALİMİ Empty
MesajKonu: HAYAT ALİMİ   HAYAT ALİMİ Icon_minitimeC.tesi Mayıs 02, 2009 4:19 pm

GÜZEL BİR MENKIBE.FAKAT SİZCE BİR GARİPLİK YOKMU?
O BAŞ RAHİP BÜYÜK VELİYE SORDUĞU VE O VELİNİNDE KENDİSİNE SORDUĞU SORULARIN CEVAPLARINI BİLDİĞİ HALDE VE CENNETEDE NASIL GİRİLDİĞİNİ BİLDİĞİ HALDE BEYAZİDİ BİSTAMİ HAZRETLERİNE KADAR BUNLARDAN BAHSETMEMESİ VE MÜSLÜMAN OLMAYARAK HRİSTİYAN KALMASI GARİP DEĞİLMİ?
BU NASIL İŞ ÇÖZEMEDİM.







Beyazid-i Bistami Hazretleri kırk beş kez haccetmiş ve her gün bir
hatme okumuş mübarek kişilerin safında yer alan kadri yüce bir zattır.
Bir gün Arafat tepesinde oturuyordu.Nefsi ona şöyle fısıldadı:
"Beyazid! Senin benzerin var mıdır? Kırk beş defa haccettin ve
binlerce defa hatmetme bahtiyarlığına eriştin". Bu ses onu üzdü,
nefsin hala onu kendine doğru sürüklemek istediğini ve enaniyete doğru
ittiğini anladı.

Derhal toparlandı ve orada bulunan mahşeri kalabalığa dedi ki: "Kim
benim kırk beş defa yapmış olduğum haccı bir ekmeğe satın alır?"
Bir adam: "ben alırım" dedi ve ekmeği uzattı.

Beyazid-i Bistami Hazretleri aldığı ekmeği orada bulunan bir köpeğin
önüne attı. Ve sonra işini bitirip yol hazırlığı yaparak Rum diyarına
doğru yüzünü çevirdi.
Günlerce yol aldıktan sonra bir rahip ile karşılaştı. Rahip terbiyeli
bir adama benziyordu. Hazretin elini tutup evine misafir olarak
götürdü. Evinde ona bir oda ayırdı.

Beyazid-i Bistami Hazretleri kendisine ayrılan bu odada ibadete
başladı ve kalbini herşeyden çevirip Cenab-ı Hakk'a yöneltti. Rahip
her gün onun yiyeceğini, içeceğini sabah-akşam getirir önüne kor,
sonra dışarı çıkardı. Bu hal bir ay devam etti. Beyazid nefsine
dönerek dedi ki:
-"Ey nefis seni kırmak istiyorum, fakat sen uğursuzluğunla
kırılmıyorsun..."

Tam bu sırada rahip içeri girdi ve Beyazid'e:
-"İsmin nedir?" diye sordu.
O'da:
-"Beyazid" diye cevap verdi.

Rahip:
-"Ne güzel adamsın... Keşke Mesih'in (İsa A.S.) kulu olsaydın !" dedi.

Bu söz Beyazid'e ağır geldi ve evi terk etmek isterken rahip ona
seslendi:
-"Bizim burada kırk gününü tamamla, öyle git. Çünkü bizim büyük bir
bayramımız var, onu görmeni arzu ediyorum. Aynı zamanda değerli bir
vaizimiz var, senede bir defa bize hitap eder, birde onu dinlemeni
diliyorum."

Beyazid-i Bistami Hazretleri, onun bu teklifini kabul etti ve kırk gün
kalmaya razı oldu. Kırkıncı gün olunca rahip içeri girdi ve:
-"Buyrun, ayağa kalkın, bayram günümüz geldi."

Beyazid ayağa kalktı; Fakat rahip ona dedi ki:
-"Sen bu kıyafet ve halde nasıl bin kadar rahibin arasına
girebilirsin? Doğrusu biraz endişeliyim.. Bu sebeple üzerindeki
elbiseyi çıkar, şu üstlüğü giy, beline şu zinnarı bağla, İncil'i de
boynuna as !" dedi

Bu teklif ona çok ağır geldi. Fakat bunda bir hikmet ve esrar,
İSLAM'ın da izzet ve şerefi gizlenmiştir, onun dediğini yapayım, diye
düşündü. Hemen üzerindeki elbiseyi çıkardı, onun verdiği üstlüğü
giydi, beline de zünnar'ı bağladı. İncil'i de boynuna astı ve rahiple
birlikte bine yakın rahibin arasına katıldı. Hiç kimse onu
yadırgamadı.

Biraz ilerledikten sonra birdenbire kalabalık durdu. Rahiplerin en
büyüğü ve saygıdeğeri olan zat geldi, yerine geçti. Herkes onun
konuşmasını bekliyor, fakat o susuyordu. Rahipler bunun manasını
anlayamadılar ve sordular:
-"Ey büyüğümüz! Neden konuşmuyorsunuz? "

-"Nasıl konuşabilirim ki, aranızda bir Muhammedi var! ... " diye cevap
verdi. Halk ve rahipler galeyana geldi ve:

-"Onu bize göster, parçalayalım!" Diye bağırdılar.
Baş rahip onlara dedi ki :

-"Hayır, yemin ederim ki söylemem, ancak bir şartla onu size
tanıtabilirim. Ona dokunmayacağınıza söz veriniz!"

Bunun üzerine rahipler ve halk Muhammedi olan adama dokunmayacaklarına
yemin ettiler. Baş rahip başını kaldırdı ve şöyle seslendi :
-"ALLAH için ey Muhammedi ! Ayağa kalk ve kendini göster."

Beyazid-i Bistami Hazretleri ayağa kalktı. Baş rahip :
-"İşte bu zat, ona dikkatle bakın" dedi. Sonra Beyazid'e sordu:
-"Adın ne ?"
-"Beyazid"
-"Tahsil gördün mü ?"
-"Rabbimin öğrettiği kadar bir şeyler biliyorum."
-"O halde bana şu hususları cevaplandır: ikincisi olmayan biri,
üçüncüsü olmayan dördü, altıncısı olmayan beşi, yedincisi olmayan
altıyı, sekizincisi olmayan yediyi, dokuzuncusu olmayan sekizi,
onuncusu olmayan dokuzu, onbirincisi olmayan onu, onikincisi olmayan
onbiri, onüçüncüsü olmayan onikiyi söyle, bunlar nelerdir ? "

Beyazi (k.s.), baş rahibe :
-"Beni iyi dinle, cevap veriyorum: İkincisi olmayan bir, eşi-
ortağı,dengi ve benzeri bulunmayan ALLAH'tır C.C., Üçüncüsü olmayan
iki, gece ve gündüzdür. Dördüncüsü olmayan üç, üç talaktır (kadını
boşamak). Beşincisi olmayan dört, Tevrat, Zebur, İncil, Kur'ân-ı
Kerimdir. Altıncısı olmayan beş, beş vakit namazdır. Yedincisi olmayan
altı, göklerin ve yerlerin yaratıldığı altı gündür. Sekizincisi
olmayan yedi, yedi kat göktür. Dokuzuncusu olmayan sekiz, kıyamet günü
Arş'ı taşıyacak olan sekiz melektir. Onuncusu olmayan dokuz, kadının
dokuz aylık gebelik müddetidir. On birincisi olmayan on, Hazreti
Musa'nın AS Şuayb Peygamber'e AS on yıl çobanlık etmesidir. On
ikincisi olmayan on bir Hz Yusuf Peygamberin AS onbir kardeşidir. On
üçüncüsü olmayan on iki, on iki aydır."

Rahip tebessüm etti ve :
-"Doğru söyledin. Şimdi de bana, havadan ne yaratıldı, havada ne
muhafaza olundu ve kim hava ile helak edildi? Bunlardan haber ver.."

-"İsa Peygamber AS havadan yaratıldı, havada muhafaza edildi. Süleyman
AS Peygamberde havada muhafaza edildi. Ad kavmi de hava ile helâk
edildi" diye cevap verdi. Rahip ona :

-"Doğru söyledin," dedi ve tekrar sordu:
-"Kim ateşten yaratıldı, kim ateşte korundu ve kim ateşte helâk oldu?
"
-"İblis ateşten yaratıldı. İbrahim AS Peygamber ateşte korundu. Ebu
Cehil ateş ile helâk oldu" diyerek gereken cevabı verdi.

Rahip tekrar sordu:
-"Taştan kim yaratıldı, taş içinde kim korundu ve taş ile kim helâk
oldu?"

-"Salih AS Peygamberin devesi taştan yaratıldı. Ashâb'ı Kehf taş
içinde korundu ve Ebrehe'nin filleri taş ile helak edildi" diye cevap
verince, rahip :
-"Doğru söyledin" dedi ve tekrar sordu:

-"Alimler, Cennette dört nehir vardır, biri baldan, biri sütten, biri
sudan, birisi de şaraptandır. Ayrı olan bu dört nehir aynı kaynaktan
akıyormuş diyorlar, bunu açıklar mısın? Dünyada bunun örneği var
mıdır? Beyazid :
-"Evet vardır. İnsanın baş kısmından dört nehir akar: Kulak yağı
acıdır. Gözyaşı tuzludur. Burun suyu ayrı bir tat taşır.Ağızdan gelen
su tatlıdır" diye cevap verince, rahip ona :
-"Doğru söyledin" dedi ve sormaya devam etti
-"Cennet ehli yer içer, fakat abdest bozmaz, su dökmez. Bunun dünyada
bir benzeri var mıdır?" Beyazid :
-"Evet vardır, Ana rahmindeki cenin yer içer fakat dışkısı yoktur"
-"Doğru söyledin. Cennette TUBA ağacı vardır. Cennette hiçbir saray,
hiçbir köşk yoktur ki bu ağacın bir dalına dokunmasın. Bunun dünyada
bir örneği varmıdır?"
-"Evet, güneş sabahleyin doğunca böyle değimlidir? "
-"Doğru söyledin. Şimdi de bana şunları cevaplandır: Bir ağaç vardır,
on iki dalı bulunuyor, her dalında otuz yaprak var ve her yaprakta beş
çiçek yer almıştır; bunlardan ikisi güneşe, üçü karanlığa bakar, bu
ağaç nedir?"
-"Ağaç yılı temsil eder. On iki dalı oniki ayı, her daldaki otuz
yaprak otuz günü, her yapraktaki beş çiçek beş vakit namazı temsil
eder."

-"Doğru söyledin. Bana şu kimseden haber ver ki; Hacca gitmiş, tavaf
yapmış ve o makamlarda bulunmuştur; ama onun ne ruhu var, ne de hac
kendisine vacibdir? "
-"Nuh AS Peygamberin gemisidir."

-"Doğru söyledin. Peki gece gelince gündüz, gündüz girince gece nereye
gidiyor? "
-"Bu sun'i bir zaman meselesidir. Güneşi doğup batması bunun ölçüsü
oluyor. Geri kalanını ALLAH C.C. bilir."

-"Doğru söyledin."

Sorular bitince Beyazid-i Bistami Hazretleri dedi ki :
-"Muhterem rahip! Birçok sorular sordun, cevaplandırmaya çalıştım.
Müsaade ederseniz benim de birkaç sorum var. Ama bir tanesiyle
yetinerek sormak istiyorum"

-"Tabii, istediğin şeyi sorabilirsin!" Beyazid-i Bistami Hazretleri
sordu:

-"Cennetin anahtarı nedir ? Sekiz Cennet kapısının üzerinde yazar?"

Rahip sustu, cevap vermekten çekindi. Diğer rahipler bozuldular ve:
-"Ey büyüğümüz, mağlup mu oluyorsun?" O da:
-"Hayır, mağlup olmak istemiyorum" deyince,
-"Öyle ise neden cevap vermiyorsun?" dediler.
-"Şayet cevap verirsem, benim cevabıma katılır mısınız?" deyince,
hepsi birden:
-"İncil hakkı için, sana uyarız" diye söz verdiler. Rahip:
-"Dinleyin, şimdi cevap veriyorum: "Cennetin anahtarı ve kapılarının
üzerinde yazılı bulunan ibare, LAİLAHE İLLALLAH MUHAMMEDÜN RASULULLAH'
dır" Bunun üzerine diğer rahipler hep bir ağızdan Kelime-i Şehadet
getirip Müslüman oldular. Beyazid-i Bistami Hazretleri de onların
yanında bir müddet kalıp İSLAMİYETİ öğretti ve bu sır'da böylece
çözülmüş oldu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
HAYAT ALİMİ
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» islami hayat 1
» islami hayat 2
» Hayat bir imtihandır.
» Hayat Ve Ölüm
» TIKANIP KALDIĞINDA HAYAT

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
İlim Dünyamıza Hoşgeldiniz.. ßiร๓illคђiггคђ๓คภiггคђi๓ ..νυѕℓαтıм özℓємiм∂iя.. :: ♥✿•*¨`*•✿♥ ♥✿•*¨`*•✿♥...::::iSLAM::::....♥✿•*¨`*•✿♥ ♥✿•*¨`*•✿♥. :: รєг๒єรt кüгรü รöz รเz๔є-
Buraya geçin: