İlim Dünyamıza Hoşgeldiniz.. ßiร๓illคђiггคђ๓คภiггคђi๓ ..νυѕℓαтıм özℓємiм∂iя..
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

İlim Dünyamıza Hoşgeldiniz.. ßiร๓illคђiггคђ๓คภiггคђi๓ ..νυѕℓαтıм özℓємiм∂iя..

KaRdEsLiGiN DaIm oLdUgU, sEvGiLeRiN BiRlEsTiĞi, DoStLuKlArIn bItMeDiGi AiLe fOrUmUmUzDa iYi vAkIt gEçIrMeNiZ UmUdUyLa eFeNdIm eDePlE GeLeN HüRmEtLe gIdEr.
 
AnasayfaKapıLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 şevval ayını unutmayalım

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
ibrahimin baltası
Yeni Üye
Yeni Üye
ibrahimin baltası


Mesaj Sayısı : 15
Kayıt tarihi : 30/09/09
Nerden : gaziantep

şevval ayını unutmayalım Empty
MesajKonu: şevval ayını unutmayalım   şevval ayını unutmayalım Icon_minitimePerş. Eyl. 16, 2010 9:11 am

Üç aylar manevî ticaret bakımından çok bereketli, kazançlı ve sevaplı bir mevsimdir. Bu mevsimde yapacağımız mânevi" çalışmalar, iç âlemimizde bambaşka ufuklar açar. Ancak, bu aylarda kazanılan ruh disiplinini daha sonra da devam ettirmek gerekir. Çünkü bir sonraki üç aylara erişebileceğimiz hususunda elimizde bir senet yoktur.

Her yıl uğrayıp manevî hayatımızı nurlarla ışıklandıran üç ayları gerilerde bırakırken, Onun bizlere yaşattığı sonsuz hazları hiçbir zaman unutamayız. Kadir Gecesinde ışıl ışıl yanan caddelerde akan nur selini nasıl hatırlarımızdan çıkarabiliriz?

İftar sofralarının feyzi yıl boyunca burnumuzda tütmez mi? Sahurların bereketini unutabilir miyiz? O kudsî hatıraları elbette unutamayız. Özler, arar ve bekleriz.

Ama tabiî ki kuru bekleyiş ve özleyişle yetinmeyiz. Üç aylarda ve bilhassa Ramazan'da kazandığımız manevî disiplini yıl boyunca da devam ettirmeye çalışırız.

Yine namaz kılarız, zaman zaman oruç tutarız, başkalarına yardım ederiz. Malımızla, canımızla ve dilimizle Allah yolunda cihada koşarız. Nefsani his ve arzularımıza kulak vermeyiz. Huzur verici hatıralarını içimizde yaşattığımız mübarek üç aylarda kazandığımız manevî havayı devam ettirmeye çalışırız.

Hayat sermayesinin durmaksızın elden çıktığını unutmayıp bir daha gelecek nur ve huzur mevsimine ulaşıp ulaşamayacağımız ümit ve endişesini her zaman canlı tutarak âhiret hazırlığına aynı şekilde devam ederiz.

Böylece, gelecek yılın o mübarek mevsimlerine yine aynı ruhla ve temiz vicdanla erişmeyi umarız. Bu ruh içinde hayatımız devamlı bir gelişmeye ve ilerlemeye sahne olur. Allah'ın rızasına erişme yolunda dâima ileri gideriz ve bu ilerleme, inşallah son nefese kadar devam eder.

Şevval Orucu

Ramazan-ı Şerif'ten sonraki Şevval ayında oruç tutmak öteden beri sevimli bir adet olarak gelmiştir.

Bir ay boyunca oruca alışmış olan insanlar, şevval ayında da altı gün oruç tutmaya büyük bir ilgi göstermiş, hatta teravih gibi sıcak bir ilgiyle şevval ayı orucunu sürdüre gelmişlerdir... Elbette bu sıcak ilgi sebepsiz değildir. Nitekim Efendimiz (sas) Hazretleri, şevval ayı orucunun bir sene oruç tutmuş gibi sevaba vesile olacağını duyurmuş, bu yüzden de bir ay Ramazan orucu tutanlar, şevvalde altı gün oruç tutmakla bütün seneyi oruçlu geçirmiş olma sevabını kaçırmak istememişlerdir. Bu konudaki hadisi ve yorumunu şöyle ifade edebiliriz:

"Kim oruçla geçirdiği Ramazan ayından sonraki Şevvâl ayında altı gün oruç tutarsa, bütün seneyi oruçla geçirmiş gibi olur!."(Riyazü�s-Salihin, C.2,S.510,2.)

Demek ki, bir aylık Ramazan orucundan sonra Şevvâl'de de altı gün oruç tutarak orucunu otuz altıya çıkaran kimse, bütün seneyi oruçlu geçirmiş gibi sevap almaktadır.

Âlimlerimiz, bütün seneyi oruçla geçirmiş gibi sevap almanın izahını şöyle yapmaktalar:

Ramazan boyunca oruç tutan insan her orucuna on sevap almışsa yekûnu üç yüz eder. Şevvâl ayında tuttuğu altı orucuna da onardan altmış sevap alınca, eder üç yüz altmış. Yani bir sene.. Dolayısıyla hadîsin işaret ettiği sırra nâil olur. Bütün seneyi oruçla geçirmiş gibi mânevî kazanç elde edebilir.

Aslında bu gibi mânevî konularda esas olan, o işi ihlasla yapmak, büyük bir gönül arzusu ile talip olmak mühimdir. Bâzen öyle oruçlar olur ki, tutanın gönlünde beslediği derin ve sâfî ihlas yüzünden 360 gün değil, belki 360 senelik nâfile oruç sevabını alabilir.. İhlas ile kim ne isterse Rabbimiz onu verebilir. Bu bir niyet ve yorum meselesidir.

Tıpkı yolun kenarına uzaklardan bir taşı yuvarlayarak güç bela getirip yerleştiren adamla, bu taşı oradan aynı güçlükle uzaklaştıran bir başka adamın niyeti ve yorumu gibi.

Biri düşünmüş ki:

- Bu çölün ortasında yaşlı bir adam yolda giderken bineğine binmek istese, üzerine çıkıp da hayvana binebileceği yüksek bir yer yoktur. Öyle ise şu taşı yuvarlayıp yolun kenarına getireyim de, yolda gitmekte olan yaşlı ve çocuklar hayvanlarına binmek istediklerinde taşın üstüne çıkıp bineklerinin üzerine kolayca atlasınlar, sevabı da bana olsun. Adamın bu hâlis niyetine bakan Rabbimiz ondan razı olmuş, istediği sevabı ihsan eylemiş.

Böyle güzel niyetle getirilen taşı oradan öfke ile yuvarlayıp uzaklaştıran adam ise şöyle düşünmüş:

- Bu taşı buraya getiren kimse ne kadar da yanlış bir iş yapmış. Hiç düşünmemiş ki, gözleri görmeyenler, karanlıkta fark edemeyenler taşa takılıp yere düşerler. Şu taşı buradan uzaklaştırayım da kimse takılıp yere düşmesin, sevabı da bana olsun.

İşte bu adam da taşı buradan uzaklaştırdığından dolayı Allah rızasını kazanmış, ümit ettiği sevaba nail olmuş. Her ikisinde de niyet hâlis, yorum makul...

Biz de sâfi bir niyetle altı gün orucumuzu tutarsak, belki Rabbimiz bu niyetimize, bu bağlılığımıza bütün seneyi oruçlu geçirmiş gibi sevaplar ihsan edebilir, hatâlarımızı affedebilir.. Rabbimizin hudutsuz rahmetine kimse sınır çizemez. Kimse kendi cimriliğini O' na da şâmil kılamaz.

Bu orucun arka arkaya olması şart değildir. şevvâl ayı içinde olması yeterlidir.

Bir de Ramazan içinde tutulamayan oruçlar varsa, önce o borç olanı tutmak da makul ve meşru olur. Bir an önce borçtan kurtulmayı düşünmek elbette çok yerindedir. Ancak borcu sonra da tutabilirim diye de düşünebilir.. Bu bir tercih meselesidir. Her ikisi de caizdir.

Bir diğer husus da, Şevval ayında iki bayram arası nikah yapılmaz iddiası vardır ki, artık bu batıl iddia etkisini kaybetmektedir. Çünkü Aişe validemizin nikahı Şevvalde olmuş, yani iki bayram arasında yapılmış, ne uğursuzluk, ne de bir başka dinî yasak söz konusu olmuştur. Bu yanlış yorum şuradan da beslenmiş olabilir. şayet bayram cuma gününe rastlarsa, bayram namazı ile cuma namazı arası iki bayram namazı arasıdır. Böylesine dar bir vakte nikahı sıkıştırmayın, iki bayram namazının dışında yapın nikahınızı, tavsiyesini, Ramazan ve Kurban Bayramı arası gibi geniş zamana yayanlar, böyle bir yanlış anlamaya sebep olmuşlardır, diye de düşünülebilir.


Bir Menkîbe

Süfyanı Sevri anlatıyor:

- Ben Mekke-i Mükerreme'de üç sene oturdum. Mekkelilerden bir kimse her gün Harem-i şerife gelir, tavaf eder, namaz kılar ve sonra bana selam verip giderdi. Ben bu kimse ile tanıştım. Bir gün o kimse beni yanına çağırdı. Bana dedi ki:

-Ben öldüğüm vakitde kendi elinle beni yıka, namazımı kıl ve defneyle. O gece beni terk etmeyip kabrimde gecele. Mükireyn suali anında bana Tevhid'i telkin et!, dedi.

Ben de o kimsenin istediklerini yapmayı kabul ettim. Bana emrettiğinin aynını yaptım: Kabrinde geceledim. O gece uyku ile uyanıklık arasında iken :

-Ya Süfyan! Beni korumaya ve senin telkinine ihtiyaç kalmadı, diye bir ses işittim.

O zaman:

-Ne sebeple bu lütfa eriştin, diye sordum

Bana cevap olarak:

- Ramazan-ı şerifin orucunu tutup şevval'den altı gün daha eklemem sebebiyle, dedi.

O zaman ben uyandım. Yanımda kimseyi göremedim. Abdest aldım, namaz kıldım, uyudum; böylece üç kere gördüm. Bildim ki bu Rahmanîdir; şeytandan değildir. O zaman da kabrin yanından ayrıldım ve "Ya Rabbi! Beni Ramazanın orucuna ve şevval'den altı gün orucuna muvaffak kıl" diye dua ettim. Allahü Teala Hazretleri beni de muvaffak kıldı.

ibrahim inci
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.ibrahiminci.tr.gg
vuslatım özlemimdir
Yönetici
Yönetici
vuslatım özlemimdir


Mesaj Sayısı : 916
Kayıt tarihi : 02/04/09
Yaş : 47
Nerden : SİVAS

şevval ayını unutmayalım Empty
MesajKonu: Geri: şevval ayını unutmayalım   şevval ayını unutmayalım Icon_minitimePerş. Eyl. 16, 2010 11:06 pm

Allah razı olsun abim ...

Onbir ayın sultanı Ramazan ayına elveda demekle, oruç tutmaya da elveda dememeliyiz. Oruçla elde ettiğimiz güzellikleri korumak ve nefsimizi temizlemek adına; arada bir de olsa, oruç tutmaya devam etmeliyiz. Oruç tutmak sadece Ramazan ayında farz kılınmıştır, fakat Ramazan dışında da tutulacak oruçlar vardır.

Mesela Sevgili Peygamberimiz, haftanın Pazartesi ve Perşembe günlerinde oruç tutmaya özen gösterirdi. Yine Muharrem, Recep ve Şaban aylarında, oruca daha bir ağırlık verirdi. Biz de ne kadarına güç yetirebilirsek, bu güzel ibadete devam ederek, hayır ve bereketinden faydalanmaya çalışalım.

İşte bu nafile oruçlar içerisinde, Şevval ayı orucunun çok müstesna bir yeri vardır. Ramazan ayından sonra Şevval ayında altı gün oruç tutmak da bu sünnet olan oruçlardandır. Peygamber Efendimiz (sav), “Kim Ramazan orucunu tutar ve ona Şeval ayından altı gün ilave ederse, sanki yılın bütününde oruç tutmuş gibi olur.” * buyurarak, bizleri Şevval ayında altı gün oruç tutmaya teşvik etmişlerdir. Bu oruç peşi peşine tutulabileceği gibi ara verilerek de tutulabilir.
Şevval ayı bir kısım dini olayların cereyan ettiği özel bir aydır. Önce Hac hazırlığını hatırlatır bu ay. Ramazan’dan sonraki aylar zaten hac ayları sayılır.
Kur’an-ı Kerim ‘hac ayları’ adını veriyor bu aylara. Nitekim, hacı adaylarımız tatlı bir heyecanla yol hazırlığına girerler, yola çıkıncaya kadar da meraklı sorular sorar, hac ibadetlerini kusursuz yapmak için bilgi toplamaya çalışırlar. Tabii, Şevval ayının bir de kendine mahsus orucu olduğunu da unutmazlar. Hem öyle oruç ki, bu ayda altı gün oruç tutan, sanki bütün seneyi oruçlu geçirmiş gibi sevaba nail olur, bir sene nafile oruç mükafatına kavuşabilirler.

Ramazandan sonra Şevval ayında tutulan altı günlük orucun, bir yılı oruçlu geçirmiş gibi olmasını, Âlimler; Hz. Ebu Hureyre’den rivayet edilen, "Âdemoğlunun her ameli katlanır. (Zira Cenabı Hakk’ın bu husustaki sünneti şudur:) Hayır ameller en az on misliyle yazılır, bu yedi yüz misline kadar çıkar. Allah Teala Hazretleri (bir hadis-i kutside) söyle buyurmuştur: "Oruç bu kaideden hariçtir. Çünkü o sırf benim içindir, ben de onu (dilediğim gibi) mükâfatlandıracağım. Kulum benim için şehvetini, yiyeceğini terk etti." (Kütüb-i Sitte/3082) hadisine dayandırarak; Ramazanda tutulan 30 gün orucu 10’la çarpınca 300 eder. 6 gün de Şevval orucunu 10’la çarpınca 60 eder. Toplayınca 360 gün eder. (Kameri ay hesabına göre yıl 360 gündür) şeklinde değerlendirmişlerdir.

Aslında bu gibi mânevî konularda esas olan, o işi ihlasla yapmak, büyük bir gönül arzusu ile talip olmaktır. Bâzen öyle oruçlar olur ki, tutanın gönlünde beslediği derin ve sâfî ihlas yüzünden 360 gün değil, belki 360 senelik nâfile oruç sevabını alabilir. İhlas ile kim ne isterse Rabbimiz onu verebilir. Bu bir niyet, yorum ve ihlas meselesidir.
Biz de sâfi bir niyetle altı gün orucumuzu tutarsak, belki Rabbimiz bu niyetimize, bu bağlılığımıza bütün seneyi oruçlu geçirmiş gibi sevaplar ihsan edebilir, hatâlarımızı affedebilir. Rabbimizin hudutsuz rahmetine kimse sınır çizemez. Kimse kendi cimriliğini O'na da şâmil kılamaz.
Altı gün orucu tutarken, kazaya da niyet ederseniz hem kazanız ödenmiş olur, hem de Şevval ayında oruç tutma sevabına kavuşmuş olursunuz.
Allah (cc) cümlemizin tuttuğu ve tutacağı oruçları kabul eylesin...


En son isl@minesil @ylin tarafından Perş. Eyl. 16, 2010 11:08 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
vuslatım özlemimdir
Yönetici
Yönetici
vuslatım özlemimdir


Mesaj Sayısı : 916
Kayıt tarihi : 02/04/09
Yaş : 47
Nerden : SİVAS

şevval ayını unutmayalım Empty
MesajKonu: Geri: şevval ayını unutmayalım   şevval ayını unutmayalım Icon_minitimePerş. Eyl. 16, 2010 11:06 pm

Recep ve Şaban ayları insanı Ramazana hazırlayan aylardır. İnsan bu aylarda yavaş yavaş ibadetlere motive olur. Daha doğrusu, bu aylarda nefis muhasebesi, kendisini hesaba çekme ve kulluğu hatırlama, daha fazla olur. Allah(c.c), kullarına karşı o kadar merhametli ki; bizleri affetmek için -tabirimi mazur görün- bahane arıyor. Ufacık bir yöneliş, bir adım atmak ve Rabb’im demek. Bunlar Allah katında çok sevimli ifadeler. Recep ve Şaban’da bizleri buna hazırlıyor. Ramazan’da ise; rahmetini ve bereketini gönderiyor. Aslında bunların hepsi sebep... Dedik ya; Allah, affetmek istiyor.

Bir hikaye vardır: Akıl ve iradesini Allah’a kullukta değil de isyanda kullanan bir kişi, bir gün almış olduğu alkolün etkisi ile sarhoş olmuş ve çamura düşmüş. Kirlenen ellerinin çamurunu temizlemek istemiş, ama bunu yapacak ne bir peçete ne de bir mendili yok. Tam bu sırada oradan geçmekte olan bir çocuğu görüyor. Bu çocuk yetim. Gidiyor ve çocuğun gür saçları arasında temizlensin diye parmaklarını dolaştırmaya başlıyor. Bu, yetim çocuğun çok hoşuna gidiyor ve amcam saçlarımı okşadı diye seviniyor. Hikaye burada bitiyor. Çocuğun bu sevincini vesile kılan Allah, adamın günahlarını affediyor ve kurtuluşuna vesile kılıyor.

Değerli dostlar, ne küçük bir iyiliği, küçük diye terk edelim. Ne de küçük bir günahı, küçük diye işleyelim. Belki de kurtuluşumuz küçük bir ayrıntıda olabilir. Yeter ki yaptığımız işlerde Allah’ın rızasını gözetelim. Mekke’ye ve Medine’ye kendi parası ile su getirten ve insanlığın faydasına sunan kadın olarak bilinen, Meşhur Halife Harun Reşit’in de hanımı olan Zübeyde Hanım; bir gün sazendenin(saz çalan) çaldığı sazı dinliyormuş. Tam bu sırada ezan okunmaya başlamış. Zübeyde Hanım saz çalana; “Sen sus. Şu an ezan okunuyor. Hep beraber ezanı dinleyelim” diyor. Zübeyde Hanım, vefat ettikten sonra yakın bir arkadaşı onu rüyasında görüyor. Çok güzel bir makam verilmiş kendisine... Arkadaşı soruyor."Sana bu makam dünyada yaptığın hangi iyilik karşısında verildi?” Zübeyde Hanım cevap veriyor: “ Ezana duyduğum saygıdan dolayı.”

Değerli dostlar, şimdi de, Şevval orucu ile ilgili ayet ve hadislere bir göz atalım. En’am suresinde şöyle bir ayet vardır:

“ Kim bir iyilik yaparsa ona on katı vardır. Kim de bir kötülük yaparsa o da sadece kötülüğün misliyle cezalandırılır ve onlara zulmedilmez.”(6/160)

Riyazü’s- Salihin'de geçen hadis-i şerif de şöyledir: "Kim oruçla geçirdiği Ramazan ayından sonraki Şevvâl ayında altı gün oruç tutarsa, bütün seneyi oruçla geçirmiş gibi olur!."(Riyazü’s-Salihin, C.2,S.510,2.)

Ayet ve hadisten anladığımız şu: Allah bir iyiliğe on kat sevap veriyor. Otuz gün Ramazan orucunu tutan bir kimse, 30 x 10 = 300 sevap alır. Altı gün de Şevvalden oruç tutan bir kimse, 6x10 = 30 sevap alır. Ramazan Bayramı ile Kurban Bayramlarını çıkarttığımızda tam 360 ediyor. Senenin bütün günü oruç tutmuşuz gibi Allah sevap veriyor. Allah’ü Alem (En iyisini Allah bilir)

Değerli dostlar; dedik ya Allah kullarını affetmek için adeta bahane arıyor. Her fırsatı Allah için değerlendirmek lazım. Konumuzla ilgili olduğu için Hz. Ali (Allah ondan ve arkadaşlarından razı olsun)’den bir alıntı ile yazımızı bitirelim:

"Bir gün Hz. Ali’ye ihtiyaç sahibi biri gelir. Hz. Ali’den bir şeyler ister. Hz. Ali’nin yanında ona verecek bir şey yoktur. Oğullarından birini (Hz. Hasan veya Hz. Hüseyin) hanımı Hz. Fatma annemize gönderir. Der ki; “ Git annen evde bulunan altı dirhemden (o zamanki para birimi) birini versin getir”der. Oğlu gider annesinden bir dirhem ister. Annesi o paralar ile un alacağını söyler ve vermez. Oğlu gelir durumu babasına anlatır. Hz. Ali de “ Bir kimse, elinde bulunan mallarından daha çok, Allah’a güvenmedikçe gerçek manada inanmış olmaz. Git annene söyle altı dirhemin altısını da versin getir” der. Oğlu gider ve dirhemlerin hepsini getirir. Hz. Ali ihtiyaç sahibine dirhemlerin hepsini verir. Az sonra pazara satılmak için bir deve getirilir. Hz. Ali, devenin sahibine “ Parasını sonra vermek üzere deveni bana satar mısın?" der. Deve sahibi kabul eder ve 140 dirheme satıp, deveyi bağlayıp gider. Biraz sonra bir başkası gelir. Hz. Ali’ye "Deveyi satar mısın?" der. O da 200 dirheme satabileceğini ifade edince adam da kabul eder. 200 dirhemin 140 dirhemini borcu için verir ve Hz. Ali’ye 60 dirhem kalıyor. Onu götürüp hanımı Hz. Fatma’ya verince Hz. Fatma şaşırır "Bu ne?" der. Hz. Ali de “Allah bire on vereceğini söylemiyor mu? Sen 6 dirhem vererek fakiri sevindirdin. Allah’ta on katını sana tekrar vererek seni sevindirdi.” diyor.

Hayırlı günler diliyorum efendim...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
şevval ayını unutmayalım
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Unutmayalim.....

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
İlim Dünyamıza Hoşgeldiniz.. ßiร๓illคђiггคђ๓คภiггคђi๓ ..νυѕℓαтıм özℓємiм∂iя.. :: ♥✿•*¨`*•✿♥.....:::İSLAMİNESİL AİLESİNE HOŞGELDİNİZ::::...♥✿•*¨`*•✿♥ :: ✿∂υуυяυℓαя νє öηєяiℓєяiηiz.✿-
Buraya geçin: